23 Kasım 2020 Pazartesi

kendimizi yenmek .

Nerede kalmıştık diyeceğim şimdi ama inanın kaldığımız yerdeyiz hala bir şey değişti mi bilmem ama bu korona bizi mahvetti sadece bunu biliyorum. Hayatımızda değişmeyen tek şey bu oldu sanırım. Biraz bunalımda biraz rahat ve biraz da sabırsızım. Hayatı kaçırıyorum bu bariz bir şekilde ortada ama elden gelen bir şey yok.

neyse yeni zeyneple hayat nasıl geçiniyor ?

hani derler ya yaptıklarımdan değil asıl yapmadıklarım için pişmanım. ne kadar doğru ne kadar...

ben anlamazdım ne kadar değişik derdim ,saçma bulmazdım ama insan neden yapamadıklarım derki yapmak için çok mu geç derdim hala insanlar nefes alabiliyorsa geç değildir diye düşünürdüm evet geç değil ama genç ve zamanın bu kadar güzel aktığı bir zaman çok az geçer insanın eline şimdi anlıyorum.

önceden hata yaptığım için pişman olacak mıyım diye düşünürken şimdi keşke daha önce hata yapsaydım da yaşadığımın ve hayatta olduğumun daha önce farkına varabilseydim diye düşünüyorum. evet 24 yaşındayım hala gencim ama ne istediğim şehirdeyim ne de istediğim zaman da .

istediğim şehir çok uzakta değil ama olmak sitediğim zaman sanırım ama çok uzak. artık o kadar toy bir genç değiliz. sorumlulukları olmak zorunda olan bir genciz.

hata yapsam diyorum şuan şimdi ya da yarın ya da keşke dün yapmış olabilsem. yaşadığımın bir kez daha farkına varabilsem kendim bu dünyada her yükü kaldırmaya çalışan uğraşan sadece birey olarak ayakta kalmak isteyen ve tüm hislerimle ben olarak düşsem yaralansam ve kendimi iyileştirip tekrar yola devam  edebilsem. bazen yaşadığımızı unutuyoruz. bu dünyaya ait olduğumuzu. sanki hata yaparak bu dünya da var olduğumuzu fark edebiliyorum. diğerlerini bilmem ama benim için böyle . bu geçerli. Nedenini bilmem ama şimdiden o büyük teyzelerin amcaların ne demek istediğini şuan farkına varmış olmak bile zamanı bana geç kılıyor. hata yaptıkça yaşıyoruz ve yaşatıyoruz kendimizi. Çiçeğe su verdikçe yeşerir gibi bizde hata yaptıkça yeşeriyormuşuz gibi. Zamanı geç kılmadan farkına geç vardan ne zamanı unutalım ne de yaşımızı. hala gücümüz varken hata yapmaya açık olalım. hata yapalım değil söylemek istediğim hata yapmaktan korkup çekinip bir yerlere saklanmayalım ,saklanıp da kendimizi unutturmayalım kendimize. güçlü olduğumuzu her şeyin üstünden gelebileceğimizi ve zannettiğimiz kadar güçsüz zayıf olmadığımızı kendimize sonra da çevremize fark ettirip, hatırlatıp bu dünyada sadece ama sadece ben olduğum için yaşadığımızı fark edelim istiyorum. ne başkaları ne de diğerleri için değil sadece kendimiz olduğumuz için yaşamaktan , kendimizi yaşatmaktan zevk alalım istiyorum.

hata yapmak kolay değil o kadar zor bir şey ki kolay diye algılanır ama aslında hata yapmak için önce kendimizi yenmemiz gerekir. kendimizi geçtikten korkularımızdan zayıflıklarımızdan ve en önemlisi hislerimizi yendikten sonra hata yaparız. ve emin olun hata yapmak pişman olmak değil asıl hata yapınca ne kadar çok bu hayatta yaşadığımızı ve önümüzde daha çoookk yıllar olduğunu kendimize hatırlatırız.

hata yapmaktan ve yanılmaktan korkmayın , güçlü olmak zor değildir sadece kendimizi yenmektir.

1 Temmuz 2019 Pazartesi

çok daha farklı biriyim artık.

Selammmm :)
ben geldim baya uzun bir zamandan sonra hem de.
Neler oldu bitti neler değişti neler kattım kendime ve neleri yitirdim.Hepsini anlatmaya belki zamanım yada cümlelerim yetmez ama neden yazmaktan bu kadar uzaklaşmışım diye düşündüm. Sanırım evet eskiden bir şeye inanırdım daha doğrusu inanıp ve yaptım. Sanki yazınca bütün güzel şeyler birden birer toz parçasına dönüşüp uçup gidicek diye korktum ve bunun için kendime bir totem yaptım sanırım. Şuan buna ne kadar gülsem acaba?..
Keşke herşeyi sıra sıra sindire sindire ve en nihayetinde yavaş yavaş aktarabilseydim fakat şuan herşeyi aktarmak o kadar imkansız ki.
Tek birşey hariç.
bambaşka bir zeynep var artık karşınızda.
Şöyle üniveriste bitti iş hayatına atıldım ve şuan formasyon gibi kariyer odaklı şeylerle uğraşıyorum ve evet Samsundayım hala :)
şöyle başlasam kısa ve öz olur , bundan tam 2 yıl önce birini aldım hayatıma daha doğrusu birisi girmek istedi. Bilirsiniz öyle önüne geleni alan geçici ilişkiler peşinde koşan bir kız olmadım hiçbir zaman. Her zaman yaşadığım yaşın ve zamanın ne kadar önemli olduğunu bilerek ve bişeyler katarak eğlenerek ve her günü kutlayarak yaşamak istedim. yaşadım da yaşamaya çalışıyorum da.
Neyse bir ilişki yaşadım diyemiyeceğim ama kabul etmek gerekir ki birisini aldım hayatıma.
'İlişki yaşadım diyemeyeceğim' den kastım şu ki gerçekten sevdiğim insanların aşk konusundan bahsedersek tam olarak buna karşılık olmadığını düşündüğüm için. Kötü ilişki iyi ilişki kastım bu değil. Kötü bir ilişkinin de yaşanması bana yaşanmıl olmasının kanıtını gösteririr söylemek istediğim kötü ya da iyi hiç fark etmez ( ki zaten bunları  göze alarak başlıyoruz eski ben hariç.) yaşanılan şeyin yeter ki bir şeye karşılık gelmesi önemli benim için.
Evet çok şey değişti payın en büyük kısmınıda ben kaplıyorum sanırım. Çünkü değişmem gerekiyormuş.
Anladım kötü de olsa zor da olsa atlattım , gördüm  ve yaşadım. Değişmem yada yaşamam siz her ne diyorsanız.
Neden mi?
İnsanların herşeyi görmesi gerektiğini anladım . Çok safmışım diyorum her zaman çok iyi niyetli ve çok polyanaymışım , evet ben. Ve benim gibi olan herkes. Umarım kötü bir tecrübe edinmeden görüp,anlar ve uygularlar ama lanet olası şu kalbimiz (evet biraz türk filmlerindeki gibi konuştum)
bazen sadece gözlerimizi kapatıp aşkı yaşa derler yada 'olmayan aşka kan ve yaşadığını san'.

Bilirsiniz işte herkesin bir gerçeği görme hikayesi vardır. Bende bu ilişkiler konusunda artık sanırım daha güvensiz daha tedirginim ama bunu günümüzdeki ilişkiler sağlıyor. Ve inanın kör cehalet mutluluktan daha önemli.
Mutluluk aslında gerçekten kendimizi kandırdırğımız için gerçekleşiyor . Ya da öyle sanıyoruz.
Kazandığım ve kaybettiğim şeyler beni daha güçlü ve  daha dayanıklı  yaptı.
Çok duyardım 'hata yapıcaksın yapıcaksın ki daha güçlü olucaksın' yada 'deneme yanılmayla doğruyu bulucaksın bu hayat tecrübelerle hatalarla dolu hata yapmaktan korkma' .
Şimdi anlıyorum gerçekten her insan hata yapmaya mecburmuş gibi.Çünkü daha toy ve acemiyiz hata yapmamış birer çocuğuz herşeyi en güzel yanıyla gören kötülükleri hiçbir zaman aklına bile getirmeyen herkesi kendi gibi görüp sanki kendisi gibi hareket edeceğini sanan bizler evet hata yapmaya mecburuz. Olmamız da gerekiyor ( en azından daha fazla bu hayatta üzülmeden mutluluğu bulmak için.)
Sizi seviyorum kendinizi sevin çok sevin .
Önemli olan ne biliyor musunuz?
Yaptığınız hatanın farkına varmanız ve onu tekrarlamamanız veya yapıcağınız hataya değer birini bulmanız.

14 Şubat 2014 Cuma

yeni kararlar :)

evet herşey bitti :) evet kastetiğim şey.. neyse artık herşey bitti :) umutlarım , hayallerim  elbetteki var ebediyende olacak fakat beni huzursuz eden herşeyi sildim mantığımdan ve kalbimden :) güzel haberlerle geleceğim inanıyorum . belki de kendi hayal dünyamın içinde kaybolmuşken şans verme eylemini unutmuşum ;) merak etmeyin . Hiçbirşey için geç değildir:)

10 Şubat 2014 Pazartesi

Kenar süsü oldum sanki

6 yıl. oku yada okuma zaten okumayacağını bildiğim için yazıyorum bunları. neden kendimi kandırayım ki? . birşey duydum bugün eğer bir erkek sana mesaj atmıyorsa demek ki gerçekten mesaj atmak istemiyordur. aslında biliyodum fakat biraz kendimi kandırmak daha kolay oluyodu sanki. bunca sevgi bunca hayal hepsi boş . bir anda mutlu hissediyorum kendimi meğer bir hayalin içerisinde kayboluyomuşum. buraya yazmam neyi değiştirir  neyi değiştirmez artık umrumda değil. sen kime ne diyosun o da umrumda değil. unutamıyorum biliyorum . çabalıyorum olmuyor. susuyorum sen zaten hep sustun bana . bende öyle hayal kurup mutlu oluyorum. neyse boşver zaten ben kenar süsüyüm olmasam da olur yani.

14 Ocak 2014 Salı

iyi ki yanlış adama rastladım yoksa doğruyu nasıl bulacaktım ?

bu zamana kadar belki de bir göz  göze denk gelmenin cezasını çektim. Ama artık bitti. Vazgeçtim. her şeyden. benim olmayan , olamayan birisinden. Hala umut var mı dersen ? Bilemiyorum . Kader. İnsanlar hakkında hiç birşey bilemem. bundan  kaç yıl önce nasıl biri iken şimdi değişmiş olabilir miydi? yada öyle gözüktüğünü nerden bilebilirdim ?zaman .. tam bundan 4,5 sene sonra nasıl bir kader benim yolumu çizicek bilemiyorum . ama tek bildiğim onu yaşattığım hayallerimden bir an bile pişman olmadığım. hiç olmayan birisi ,hiç olmayan bir karakterde , hiç olmayan bir vakitde ve hep olacak bir zeyneple vardı bi yerlerde. O ne zaman gelir? ki annemin bana söylediği bişey vardı . Neyse ki artık o da biliyor. ve şöyle dedi " eğer seviyosa yada sana bağlıysa elbette dönecektir." vakit önemli değil. annemde benimle aynı düşündüğü için belkide bu yüzden hala bi umut taşıyorum. bekleyen biriydim ben . bunu hiçe sayarak yoluma devam edemem. sayamadığım , kaçırdığım , yitirdiğim onca saat sadece bunun içindi. hala bi umut var elbette. çünkü istediğim birşey olmak üzere ve bu benim için büyük bir olay. ama bunları yok edecek yada göğüsleyebilecek bir karakter vardır belkide? gerçekten onun karakterinin ne olduğunu bu yıllar içinde anlıyacağım. belki yakından değil. ama hep takipteyim. peki ya onun için var mı bir umut diye sormayacağım .çünkü  bu sorular cevabını hiç bulamayacağım sorular sebebi ise biz konuşmak yerine susmayı tercih ettik. sadece bir zeynep deyişinden tutun merhabasıyla yıllar geçiyor . evet sadace bunlardan ibaret. zamanın değerli değil mi? diye sorarsanız , tabiki de her insan gibi zamanını iyi geçirmek , mutlu olmak için harcamak isterim. ki ben bunu yapıyorum . benim için sorun yok. ben beklerim ve bunla mutlu olurum. kötü ve iyi zamanlarımı hep yalnız atlattım . hiç bir zaman bir insana muhtaç olmadım , ihtiyaç duymadım . kötü zamanımda neden yoktun diye tartışmadım. çünkü her insan yalnız yaşar. sadece hayalleriyle ( yada bunu yapan sadece benimdir.) ben iyi ve kötü zamanımı hep kendimle aştım. hiç bir zaman düşmeyi kötü bir olaymış gibi görmedim. ne kadar düşersen o kadar yürürsün." bana uzanan el hep kendi elimdi. " kendi hayal kırıklıklarım , kendi umutlarım , kendi aşklarım  kendi sevdalarım , kendi dünyam . başkasına ihtiyacım yoktu. birisinden istedim el uzatmasını değil yanımda durmasını değil sadece konuşmasını. kötü yada iyi , ne fark eder ? Kendi düşüncelerini dinlemek istedim. kendi dünyasını duymak , kendi hayallerini , umutlarını ,kırıklarını...evet buna da ihtiyacım yoktu ama istedim işte. hayallerim , umutlarım hepsi ... zamanı gelince dediler sanki . sabır dediler.. hep dediler ve ben de bekledim , bekliyorum... bundan sonra mı ? kimi yada neyi? hepsi zamanın içinde bana görünecekler. hepsi bana nasıl görünmek isterse görünecek ve bende bunlara karşı belki düşerim ama emin ol kendi elimle yeniden başım dik yürüyeceğim. ve yürüyorum ...

13 Eylül 2013 Cuma

Eski notlardan -

Hiçkimse beni anlamadu anlamıcak da. Sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi . Aşk mı dediniz çok şanslı gibi görünsemde aslında ne zaman nerede kime aşık olacağımı bile beceremiyorum. Seviyorum dediğimde herkesin susması gerekirken ... çok hayal kurduğumdadır belkide  çok hayallerim var derken bile hayallerimin içindeyimdir.Şehir hayatı yaşıyorum hayallerimle . Hiç mi bir işin rast gitmez. Seversin hemde çok düşler kurup yaşarsın mutlusun çünkü. Çünkü hep ya imkansızıseçersin yada hiç akla mantığa uymayan şeyleri seçmek zorunda kalırsın. Sevmek bu kadar  mı zor benim için. Hep böyle olacakmış gibi yine de gelir aklına böyle mutluyum dermişcesine davransam bile aslında hiç gücüm kalmadı herkese veya hiçkimseye.Saçımı dağıtıp sıyrılmak istiyorum hayallerimin içinden hepsine birer birer hıçkırarak ağlamak. Kendime saygıdan mı yapmıyordum bunları inanın kendimi her iyi hissedişim de mutsuz  oluyorum . Hayallerimin içinde. Kendimden herkese veya hiçkimseye dair gitmek istiyorum .Hiçbirşey beklemeden. Gerçekten seviyorum ama ... Ama lanetsi şey.. Yazık

25 Ağustos 2013 Pazar

Masallardan bir dünya






Daha önce yada şimdide yada bilemiyorum işte aşkı tatmadım . Ama bunun için bir düşüncem var :). Eğer bir fırsat olsaydı ve eski zamanlara geri dönseydik kaçmakdan çok görücü usulü olurdu . Evet hayal yada düşünce bunlar. Bunu neden dediğimi düşünüyorsanız etrafımda binlerce kişi var ve bunların bazıları mutlu yada bazıları mutsuzlar. neden diye sorduğumu hatırlamıyorum çünkü bunlar sadece düşüncelerim. İnsanlar aşık oluyor ve sevdiği insanla evleniyor sonra onu tam tanımadan evlendiği için sorunlar çıkıyor ve mutsuz oluyor . Ben sevdiğim ve onca yılımı verdiğim biri için hayatımı mahvetmezdim yada mahvedecekseniz ; sevdiğiniz , onun için yıllarınızı verdiğiniz , kavuşmak için o kadar sorun yada ne bileyim tartışma vs. ve sonunda evleniyorlar ve buna mutlu son diyorlar ki yanılıyorlar çünkü hayatları o an arşa yükselip sonsuza kadar mutlu yaşayamaycaklarını bilmiyorlar neyse yani insan bunca çile çekip bir insanı hayatına alıyor ve bir süre sonra onunla yaşamak bir işkence halini alıyor , bende kötü demiyorum ya onca çile onca dert çekeceğine hiç tanımadığın birinin sorununu çekersin daha iyi hiç olmaz ise hayal kırıklığına uğrayıpda bunalıma girmekten kurtulursun her iki hayatta mutlu sonla bitmiyor olabilir biliyorum biraz negatif düşünüyorum fakat ne yazık ki hayatta bize sonsuza kadar mutlu mesut yaşayan bir masaldan ibaret değil ya .Sonuçta herkes çocukluktan elbet bir gün ( elimizde olmasada) çıkacağız ve hayatın bize sorunsuz , dertsiz bir yer olmaycağını gösterecek.

 Hayal kırıklığına uğramadığınız bir hayat dilerim :) Masalların hala yaşamda yer aldığına inandığınız bir ülke, bir şehir , bir kasaba yada en azından bir sokak olduğuna inanıyorsanız lütfen beni de bilgilendirin :) (bu yer herkesin bildiği fakat hiç kimsenin farkedemediği bir kafede olabilir .)

23 Ağustos 2013 Cuma

Hayat bana güzel


Uzun bi ara oldu fakat herşey çok çabuk gerçekleşti . Mesela ilk olarak başlamam gerekirse en mutlu olduğum ,olay tabiki de üniversiteyi kazanmam oldu. Belki ilk başlarda karmaşık bir duygu yaşadım fakat şuan heyecanlıyım. Aslında nasıl oldu nasıl gerçekleşti , dershane , okul , arkadaşlar,hocalar, dersler felan filan derken birde baktım ki samsuna gitmem gerekiyor. Daha kayıt yaptırmadım çünkü eylülün 2-6 arasında olucak 20 gün gibi birşey kaldı şunun şurasında hadi herşeyi geçtim okulu kazandığımdan çok orada nasıl olucam yada ne bileyim ne kadar fazla değişikliği kendime özümserim felsefesiyle başladık . Umarım herşey güzel olur ve rahat bir 4yıl olur benim için. Herşey harika  ve hayat güzel. Artık ne kadar değiştiğimin farkındayım ve bu zaferin büyük bir etkisi var tabiki de ama değiştiğimi şuradan anlayabilirim ki eski geçmiş anıları gözümün önüne getirdiğimde hele bunu damla gibi birisiyle benim anılarımı konuşuyorsak değmeyin keyfime . Şunu farkettim ki damlada aynı fikirde bu dershanede yapabileceğimiz çok şey vardı evet belki 16-17 yaşında artık bir dershane anımız olmayacak ama yapabileceğimin en zirve anılarını yaşadım , yaşattım . Onurluyum, gururluyum :DD Neler yaptığımı anlatsam kahkadan çok ağzınız açık kalırdı neyse ki anlatamam :D Tabi bazı şeyler silinmeye maruz kalmış olsa da hala bir yerlerde var. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim damla ve ben artık ünide beraber olamayacağız .Sevindim yada üzüldüm diyemeyeceğim. Belki birlikte olursak kahkahalarımıza tanık  olucak fazla kişi olucaktı yada birlikte olmaz isek yeni bir hayata nasıl adım atacağımızı sadece kendi düşünceleremizle iz bırakarak gidicektik. Umarım ikimiz içinde hayırlısı olur. Ve herkes için :) Evet anlayacağınız gibi 20 gün sonra ailemden ayrılacağım evet abim hala yanımda olucak . Annem  ve babamdan uzakta bir şehirde nasıl uykuya dalıcam bunu bilemiyorum. Zor olucak ama eğlenceli günlerde beni bekleyecek.


Bu arada bugün izlediğim bir filmi sizinle paylaşmak isterim . Herkesin hatta benim başımdan geçen birkaç anı filmde var . Aslında filmin konusu:  yaş farkı,  fakat filmin iki kahramanı da; bunun biri için olgunluğa geçiş diğeri için  ise olgunluğunun farkına varmasına neden oluyor.
Güzel bir kitap okuma sevdanız varsa izleyin derim :) 
-Dipnot: Woow denecek bir film değil.
Eğer yaşamızsanız sizi gülümseticek bir film.
İyi seyirler.

29 Haziran 2013 Cumartesi

Hayallerin Peşinde



Mezun olma ve yaz tatili harika geçiyor diyemeyeceğim size. Çok tembel olduğum kesin çünkü gereçekten de saat 13:00 da uyanmanın ne  demek olduğunu gözlerimden anlayabilirsiniz. Harika belki diyemem ama Easy A filmini kalkar kalkmaz izlmem çok da fazla bişey ima ettirmedi bana. Belkide sevdiği kişinin değişmediği gerçeğini yok sayarsak tabi. Kendim den pek fazla bahsetmezdim ben . Belkide bir dizinin etkisiyle kendi hayatımı bu kadar önemser oldum. Yaşadıklarımdan ders çıkartarak aktarıyordum bloguma ama bu kendi hayatımda yaptığım ön hazırlıkları önemsemeiğim anlamına gelmez öyle değil mi? Aslında bana sorarsanız benim hayatımı konu alan bir filmde başrol kapmak için elimden gelen herşeyi yapardım . Iııı tabi buna New York da bir dergi editörü olma hayalimide katmak isterdim. Harika bir hayat belki olmazdı ama gerçekleştirmek için bir fırsat yakalayabilirdim. Annem ve Babamın beni fransaya yollama fikirleri hala sabit ama bunun için bu sene üniversiteye  gitme olasılığımda büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Yada kazandığım yıl. Neyse yani fransadaki fotoğraflarımı buraya eninde sonunda ekleyeceğimi asla unutmayın. Çünkü hala 17 yaşındayım yada 18 bunu tam olarak kestirmek bile istemiyorum . Aslında böyle şeyleri yazdığıma ben bile inanamıyorum çünkü bu gibi şeyleri yani hayallerimi 3 tane günlüğümü bitirdikten sonra 4. alma fırsatı yada başlama gibi bir fırsatım olamadığı içindir. Ama bana inanın hayallerimi yazmayı çok seviyorum. Belki editör felan olamayacağım ama hayal etmek gibisi yok. Dışarda şu kendini beğenmiş bebeklerin neler yaptıklarınıda pek fazla umursamışda değilim. Çünkü gerçektende  bişey yaptıkları yok.Fakat birşey de yanılıyor olabilirim. Yaptıklarını sandıkları çok şey var.  ....


26 Haziran 2013 Çarşamba

Benim için sadece Guguk Kuşusun

 Neden bu kadar saçma davranıyor anlamış değilim. Gerçekten neyi kanıtlama zorunda ? Kime ? Neden? Acaba küçüklüğünde psikolojik bunalımlar mı yaşadı? Ya da olumsuz denebilecek  o minnacık hafızasında iz bırakmış bir kinin açığa çıkması için kendini mi kanıtlıyor bize? Ben neden bunu çekmek zorundayım? Her gün her an . her saniye…. Başımda guguk kuşu gibi  plan yapan birini neden çekmek zorudaydım.. Gülüşü bile beni boğuyomuş gibi geliyor. Herkese bunu kanıtlamak için kendini mahvediyor ama farkında değil. Beni çok rahatsız ediyor ve ne yazık ki her an dilinde ben vardım . Her an. Herkes neden onla beni kıyaslasın diye kendine acı çektiriyor. Artık bunları gerçekten de aşması gerekiyor. Ergen bunalımlarını daha atlatmamış gözükse de bu konu söz bile edilemez bir yaşta.Beni sıkıyor. Aşırı derecede. Her gün sesini duymamak için müzik dinlemek bile bir çare olmuyor. Hele ki kendini lider gösterme çabaları beni gerçekten kahkahaya sokuyor. Bu onu gıcık etmesi bi tarafa gerçekten merak ediyordum. Amacı neydi? Ne yaşadı da bu triplere giriyor.?

En önemliside NEYİ KANITLAMAYA ÇALIYOR???


Ne olursa olsun , kime ne derse desin benim için sadece guguk kuşuydu o.