11 Nisan 2013 Perşembe

bir tek SEN

ölümüne susadığım kar taneleriydin , bir bir içime döktün. kor gibi yanarken bu yürek ,sen den sadece yol istedim. tek yolun çıkışında beni bulmanı. sadece seslerini işitmeyi istedim. giderken bu hayallerden beni attın kör kuyulara , öylece ortalıkta. beklemekten başka Derman yoktu .... dert ettim seni kalbimin en köşe baharına. kaldın sevdasız , bensiz. başka kim vardı bu gökyüzünde ???

 gülüşlerini tarih atıp kutladığım. gözlerine bakışını sayıp sayıp kaldığım. sözlerini  yazı yazıp aklımın en hüsran yerine koyduğum. gelmez oldun gelmez. bir sen vardın bu fidanda açan güllerimi budayan . bir sen vardın. , bir Sen vardın. ateş edip kor denizlerde yandığım , sesini en ücra en kuytu göğsüme sakladığım , kokunu  en duyulmaz yere koyduğum , bir sen vardın , bir Sen vardın. şiir ettim dillerime doladığım, yas edip yürek yandığım, can verip denizleri aştığım , gülüşünü yedi cennete anlattığım , bir sen vardın , bir Sen vardın. ulaşamadan elimden kaydırdığım , söz edip feryat yaktığım , aş edip şükür ettiğim , yüreğimi yağmur edip yaktın , bu dünyayı bana kadersiz bıraktın, bir sen vardın , bir Sen vardın.gözlerini göklere yıldız yaptığım , sözlerini denizlere kum ettiiğim , sen vardın sen vardın ... BİR TEK SEN VARDIN !!!

10 Nisan 2013 Çarşamba

herkesin bir imkansızı vardır elbet!

ben imkansızı sevdim . benim hiç olamayacak kişiyi. ağladım , güldüm .. titredim.
onun yüzündeki sırıtmasyı sevdim. gözlerinin içini gördüm ...gittim
sarhoş oldum ayık oldum ama hep sevdim. benim hiç olmayacak olanı.
zaman düşman oldu bana . arama girdi. onca yaş bir sayı oluverdi.
umutsuzdum .. umut verdi. belki olur dedi. gözleri güldü ve gideceği günü bekledim.
ya o zaman ben ne yapacaktım. düşman mı olacaktım yoksa bir yabancı mı yoksa hiç olmayacakmıydı.
bekleycekmiydi. sabredecemiydi. herkesten farklı mıydı o ? bekler miydi beni. ister miydi beni. yoksa hiçmiydim onun için  . sevdimi beni yoksa bir kardeşi olarak mı gördü. o zaman neydim ?
ben sadece sevdim ve bekledim ve bekleyeceğimde. gözyaşlarımı durduramasam da özlemiştim onu.
rüyalarımda görsem bile. sanki sadece rüyalar bizi birleştirebilirdi. ya gerçek hayatta. gerçekten olabilr miydi.
umut vermesi boş muydu? yoksa o da her erkek gibi aynıy mıydı? ama o bana gülüyodu. beni mutlu ediyodu.
beni gerçekten seviyo muydu? ya mektuplarım . sadece ona adanmış bir kalpden yazıyodu. mantık artık sustu . sadece gözlerim cevap verdi. gerçekten de seviyordum. hemde çok. sadece gözleriyle bile yaşayabilirdim. gözleri ... ne uzaktı ne de yakın bana. cennete götürüyordu adeta. uçuyodum , sonsuzluğa . elimi tutucaktı gidicektik. ya ben yasağım ona yada o bana. kim yasaktı bize zaman mı? düşma

7 Nisan 2013 Pazar

bağıran gözler

Yaz gelmiş bulunmuyor ama yinede bi sıcaklık var.  veYok sayılacak gibi değil . Bugün herşey güzeldi ki öğlen arasına kadar neyse ki akşama doğru moralimi düzelttim. Bazı insanlar çok özel. hele bir de sizin gibi biri çevrenizde bulunuyor isr . hiçbir şeyi içinde yaşamayıp kendini olduğu gibi yansıtmaktan çok kendi mutluluğunu düşünen birilerinin etrafınızda olması acayyip ,güzel bir duygu. hele o gözlere 10 cm uzaklıktan bakıyorsanız bir başkadır o insan.Hani şöyle oluyor bakınca ; geleceğinizi görmek bir başkadır. Hiçbir şeyi yaşamadan sadece gözlere bakmak ... Ne yaşı düşünürsünüz ne boyu ne de yaşamı sadece bakarsınız. engelsiz, sansürsüz, yasaksız seversiniz. gözler , herşeyi anlatır istekleri , hayalleri, geçmişi, yorgunlukları, mutlulukları .... ta ki siz  o gözlere bakana kadar anlarsınız.sebepsizce .... seversiniz çünkü. mutluluk nedir anlamışsınızdır. mutluluk herşeydir. herşey o gözlerdir.

 ve bugün.. herşey bir başkaydı. evet gözler diyip geçmeyin.  o gözler çok şey anlatır ....

Biraz saygı !




Dilimizde tüy bitmesine rağmen hala dandik şeyler peşinde koşan onca insan var. Mutluluğa saygı neden yoktur anlamıyorum. İnsanlar bu açıdan çok benciller. Aynı hissi yaşamışsındır ama o senden daha önce buna sevinmek ister ve bu mutluluğu gülümsemeye çevirir. bunu yapmak içinde senin o güzelim , ilkimsi duygunu ayağının altına aldırır, küçücük , minnacık bir gülümsemeyi sana çok görür. O gülümsemenin yerini çatık kaşlar, sinirle bakan gözle ve ağızdan çıkan küfürler alır. Ne gerek var. İki gün yada ister ömür boyu o mutluluğunun sevincini yaşa umrumda değil yeter ki 3 dk bana müsade ette bu nun heyecanını gülümseme ile bile değil sadece bir sözle yaşayayım. Ama insanlar sonuna kadar bunu sürdürüler. Senin için önemi değildir. Evet. Normaldir. Ama önemlidir. Yani bunu dışına vurup kahkahalar atarak elbbete k çıkarmıcam ama sabredde bu içimdeki boşluğu dışarıya veriyim. Nefes aldırmadıkları gibi birde yüzsüz yüzsüz gülüyorlar ya. O ilki de ağzımıza sokanlar var ne yazık ki. Olmasın değil olsun ama bir soluk alalım be Yarabbim !
Benim son sözüm bu olcak .insanların benim çevremdeki yeri değil benim mutluluğuma olan saygıları beni ilgilendir. geri fasa fiso.
Umarım böyle insanlar karşınaza sıkca çıkmaz demeyeceğim çünkü eğer bir insansa mutlaka karşınıza çıkar ve bu lanet olası bencillik onunda başını döndürüyordur. 
Sadece küfür edin . Biliyorum geçecektir :D

14 Şubat 2013, 20:28

Toz değil.


Kendine gelmen için , insanlarınyaşayış biçimine bakmak lazım. Her gün onlar kendilerini gömlek değiştirir gibi değiştiriyorlar. Senin mutlu olman için onca insan emek harcarken bir kişiye takılıp kalmaman lazım. Ki zaten bu hayatını kendi iradenle yönetmeye başlayınca göreksinizdir. Mutluluk bir gülümseme kadar ucuz bizim için. Ama bazıları için amuda kalkmak gibi zor görünüyor. Çünkü onlar yalnızlar ve bunun için kendilerine dert ortakları aramktan çok sadece onları 1 süreliğine kalkmalarına yardımcı olcak bir insandan çok sadece bir sopa görevinde olan bir kaç cansız artık olarak görürler. Bazıları o kadar acınası durumdadır ki mutluluk onlar için çok para harcanası bir eylemdir. Ve bunun için çok para harcamaktansa başkalarından geçineyeim deyip yola çıkanlardır. umarım en pahalı mutlulukları para ile alınmacak durumda olsun.  Umarım bir küçük gülümsemeye myhtaç olurlar.( ki şimdi ki hallaeride bundan ibarettir.)


05 Şubat 2013, 19:02

İki kelime


Seversin hiç birşey beklemeden. İmkansız olabilir belki. Ama herşeyden vazgerçersin. Kendine banimsersin onu. Gülümsemesii.. Her gece onu düşündüğünü belki düşünmüyordur. Mutlu mudur şimdi? Kimle?Çok iyi birisinin olması için dua edersin. seversin işte. seversin. yapabileceğin tek şey umut değildir belki. umutsuzca sadece seversin. Nefesin kesilir ve seversin. Herşey zamanla olur. Onu görürsün ve tam 1 saat seni hipnoz ettikten sonra kendinden çok ona gidersin. Çünkü etkilenmişsindir artık. İş işten geçmiştir. Gelemezsin geriye. Söylemek istemezsende duyulur işte. Ağzından hissettirecek kelimeler çıkar . Mutluluk nedir ?,çözemezsende gülümsersin . Rahat hissedersin. O kadar basit değil gibi düşünseler bile oluyor bi yerden sonra. En büyük mesafe önyargılardır. İnsanların ön yargıları. Onları parçalamak için belkide bağırmak gerebilir. Hiç kimseyi umursamadan. Bulmuşsunuzdur artık. Güzel anlar yakalamak şansdır belki ama biraz da kendin yakalayarak mutlu olmyı becerebilirsin. Zor değildir mutlu olmak. Sevmek En büyük mutlulukdur insanlara. Ya gülümsemek? Bütün olumsuzluk belki senin peşindedir ama yine herşeye rağmaen başını yukarıya kaldırsın nefesini hiçbir gün alamadığın kadar içine çekersin ve gözleini kapatıp,gün ışığının göz kapaklarını aydınlatmasını beklersin. Herşey kötü gidebilir ama güzel anlar ancak şansla ortaya çıkmaz . Senin birşeyler yapma zamanın gelmiştir. Belki bir küçük karşılaşmayı birçek kez gerçekleştirebilirsin. Karşıdaki şansa bak da diyebilir buna :). Herşey bu kadar kolayda diyebilrsin ama insanları seversen zaten bütün olumsuzluklardan sıyrılırsın. 
Aradığınız o en güzel 2 kelimenin çok uzaklarda olmaması dileğiyle.

01 Şubat 2013, 04:11

Mutluluk satılık değil!


Ben gerisini düşünmem. Kurgulamam. Bu mesafeler olsa bile. Sizin aklınıza hemen uzaklık kavramı olarak gelmiştir. Bu şehirler yada ülkeler olabilir diyebilirsiniz.Bu sadece yıl farkı. Aradaki mesafe yıllar aslında. Herşeyin düşündüğüm gibi iletmem , beni gerçektende mutlu ediyor. Bence bununda böyle olması gerekli. Eğer sizinde  en iyi dostunuz var ise yollar değil yıllar bile olsa sadece ne hissediyorsanız , onu nasıl görüyorsanız açık açık söyleme tarzlarıyla ona iletmeniz. Neden mi? Çünkü şu lanet olası insanlığın keşfedemediği telepati yöntemi yada karşıdakinin hissettiklerini algılama gibi bir lüksümüz olmadığı için lütfen tanrının bize vermiş olduğu bu mucizevi sesi kullanalım :D İnsanlar anlaşılmak ve anlatmak ister. İnsanlara kolaylık sağlayın lütfen. Gerçekten birşey kaybetmezsiniz. ben bugün eğer bunları yazıyor isem yarın neler olacağını kestiremiyorum. Bugün mutlu olacak isem , ağzım kulaklarıma varacak ise, midemde kelebkler uçuşucak ise ; söyleyin kareşim ya. Ne zoru var insanların sizin 2 kaş 2 gözünüzden nasıl anlasınlar sizi. söyleyin duysunlar o herkesi yada en önemlisi sizi mutlu edecek şeyi söyleyiverin. Özgür olmayı neden bu kadar kendinize çok görüyosunuz. İnsanlar ne düşünüyorsa düşünsün . Sen mutlu olacaksan herşeyi yapmaya değer. Hele ki bu kadar kolay gelen mutluluk paha biçilemez yani :) 
Hah! Ne demiştim ben ? sence ben gerçekten seviyor muyum ? sen karar ver. İmkansız olabilir. Ama bu sizin görüşünüz ve sizin sınırlı kapasitenizin yaratmış olduğu bilgi dağarcığınızdan çıkartmış olduğunuz saçma sapan , üstün zekalıların gerisinde olan bir düşünce .
Evet , belki herşey  söylemekle olmuyor diyebilirsiniz bana. Ama zaten söylemeyi , benim düşüncelerimi öğrenmesi ve benim onun düşüncelerini öğrenmiş olmam zaten bana imkansız kelimesini paramparça ediyor.Belki bu yılları geçip imkansızı başaranları görebiliriz günlük hayatımızda . Ama diye başlamayacak bir hayat olabilir yani. Zor değil asıl zor olan ,bizde olan sesi yok saymak. Yani düşünceleri aktarma işlevi gören dil diye brşey var ise , sabahtan akşama kadar yastığa başını dayayıp, yorganı başına çekip, melankolik bir  şarkı açıp , sabaha kadar eregen tavırlanızı sürdümeyi bırakıp ; şu geri beyinlerinize bu bilgiyi az da olsa yerleştirin . Emin olun ki hiçkimse bu hayatta sizin mutluluğunuzdan daha önemli değil. 

Aranızda yıllarda olsa hiç çekinmeden kullanın aracı olacak sesinizi. Mutlu olmak o kadar da zor değil . :)
 nasıl olurda aramıza yıllar girer?


31 Ocak 2013, 18:37

Yaşanacak yıllarımız var


                                      Yaşanacak yıllarımız var |  görsel 1
Bugün günlerden ilk yaz günü. Sanki yaz geldi. Bugün gözlerimi kapattım ve o kadar güzel gün ışığı göz kapaklarımın içini aydınlattı. Ve beni çok heyecanlandırdı. Çok güzel gülümsememi sağladı. Hayatın anlamı sadece göz kapaklarımız da. anlamanıza yardımcı oluyorlar.
Hayatınızı birine bağlıymış gibi yaşamaktansa imkansızı yaşayın daha iyidir.Bu tam bir trajikomik .Gerçekten. Üzülüyorum ama bir yandan da gerçekten beni çoookkk mutlu ediyor. Herşeyden zevk almak, herşeyi sorunsuz birşekilde karşılamak yada üzücü bir olayı terslemek değildir belki ama bu beni sevindiriyor. Çünkü mutluyum. Herşeyei farkında olarak yaşıyorsunuz. Bir soru geldi bugün birisinden - Bu seni üzmüyor mu? Bilmesi. cevabım ise - Asla . Ki zaten bu beni mutlu ediyor. İmkansızı tadıyla yaşıyorum.Hiçbirşey kaybetmiyorum . Zamanımı .. Herşeyi dolu dolu yaşıyorum ben. Kahkaha atıyorum , Belkide hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Umrumda bile değil. Bugün imkansızlığın mutluluğunu yaşarken bile tam gülüyorken ağlıyordum eğer bu bile beni mutlu ediyor ise ben herşeyim.Bazen bir sonbahar bazen kış ve bazen ilkbahar . Hiç beklenmesede yaz olabiliyorum . Herşey nedir diyecekseniz . Hayatınız nasıl gidiyor ? Kötü - iyi- gayet iyi mi ? Eğer bunlardan birini seçmişseniz . Hiçbirşeysiniz. Çünkü hayatı yaşamak  , zaten hayatın tersini ,düzünü  kabullenmektir ve her ikisini bir arada kabul etmektir. Bugün buyum derken yarın ne olacağını bilemezsiniz.Belkide yarın en güzel haberi yada sizi üzecek bir haber alabilirsiniz . Eğer bugünü ele alarak ben çok iyiyim.Çünkü bugün bana çok iyi davrandı derseniz , o zaman sadece kendini düşünen bencil birisine düşüverirsiniz.
Hayatınızın en güzel anlarını yaşayacakken belkide sizin bir kaç yılını alacak bir insanla tanışmışsanız ,sakın ona kötü davranmayın. Çünkü yaşayacağınız o güzel günleri belki hiçbirşeye değmeyecek insan için harcayabilrisiniz . Ama lütfen unutmayın ki en kötü gününüz o güzel yaşayacağınız günleri özletmeyecek. Çünkü en kötü şey kötü gün değildir. En güzel yaşayacağınız yılların bir günde elinizden bir insan tarafından alınıcak olmasıdır.
Umarım hayatınızda hem kahkaha hemde ağlamak olsun. Çünkü gülmek ağlamayı getirir. (Bunu inanırım). Eğer çok mutlu gününüzdeyseni biraz da üzülün belki başka şeylere :) Neyse herşey yaşanacak nice nice senelere :))

30 Ocak 2013, 19:06

RİCA ETSEM ?


Rica etsem yeniden bakar mısın bana,
Yeniden durdursana zamanı,
Durdursana kalp atışlarımı, 
Bakışlarını beni bitiriyor,
Herşeyi yaşamak istermişçesine,
İlk defa gördüğünden daha farklı,
Saat ilerlemiyordu, 
Sen oradaydın ,
Tam karşımdaydın,
Bakabilirdin bana,
Bana  dönebilridin,
Hadi şimdi ayaktasın,
Şans bize gülebilir,
Yapabilrsin,
Merhaba diyerek başlatabilirsin,
Bunu yapabilirsin,
Yada herşey orada saklıydı,
Sadece o iki dudağının arasında,
Tebessüm etmek ne kadar zor olabilirl ki, 
Sevindirebilridin bizi,
Bizi biz yapabilirdin,
Herşey senin elindeyken , 
Yapmak ne kadar zor olabilirdi, ?? ,
Hadi ama yapsana ,
Gülsene ,
Bekliyorum işte,
Tam seni beni bağladığın yerde,
Tamam..,
Burada olmayabilirdi,
Karşılaşabilirdik ?,
Bunu yapabilrdik , 
O zaman ,
Bırakalım aşk bizi davet etsin ,
O zaman yine bekleyeceğim,
Beni götürmen için ,
Yine orada olacağım , 
Beni kendine bağladığın yerde,
Rica etsem "merhaba" der misin artık ??

26 Ocak 2013, 20:34

Herşeyden biraz.


Size bugün yaşadığım bir anı yazdım. aslında bir zaman diliminde geçiyor mm aslında zamanlada alakası yok :) Karşımda oturan bir kişi hakkında yazdım :) Çok fazla görmüyorum mm 3 ayda 2 defa felan . sık sık gördüğüm birisi değil. ama her defasında hiç tanımamış olsamda ama tanıyorum :) beni kendine bağlıyor . bu iyi bişey . çünkü insan mutlu olduğu bir anı canlıyken yazmak ister. Aslında bende bir hayalimi gerçekleştirdim. bundan sonra roman da yazabilirim. Çevremdeki insanların hayat özetleri :) Size yazım hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi düşünmüyorum . Çok isterdim ama o bana kalsın :) Görüşmek üzere.ö 


İPUCU :) resimi bir başka sekmede açınız :)) (meraklılara duyrulu :)))

25 Ocak 2013, 21:31

Baba yorgun bugün beyler!


İçimi çektim ve başladım. 
Zaman akıp giderken ,normalmış gibi davranan insanlar .Ne kadar da gıcıklar oysa ki. Etrafındakileri salak yerine koyup hayatını yaşayan insanlar var. Birgün onla birgün başkasıyla sonrada çıkıp  gelirler ve gülümserler. Çok masumlarmış gibi birde yorugunum derler ya. Ne ara gidip geldiğini, çıkıp gidittiğini çözmemizi engelleyen insanlar var. Hiç birşey  yaşamamış gibi.. kolay şeyleri çözmek zaman almaz . Yılların içine sığdırabilecekleri kadar saçma insaları alırlar. Ne kadar salak oldukalrını anlamzlar. Çünkü en zeki, en sadık ve en iyi kişi olarak  kendilerini  sanarlar. Ha! birde en tecrübeli gibi davranmazlar mı ?? (((!!!))). Küçülmüş de büyümüş ergenler. Ne yaşadınki ne olacaksın. Saçma sapan, zamanını boşu boşuna harcayan , gönül eğlendirmenin bile ne demek olduğunu bilemeden özenen ergenlerle dolu her yer. Ve size söylüyorum . Bunların işleri anca TEKEL BAYİ dükkanı açmak olacak. Tabi onuda mahvetmeseler .Yorgun ergeneler.

20 Ocak 2013, 19:18

Kim suçlu?

Herşey o kadar güzel ki. Yeni doğmuş bebek gibi , geçmişin gözlerinden bir şerit gibi geçer derler ya… sevmek suçmudur. sevmek çok kişiyi kapsamaz . seviyorum dediğin oldu mu senin. yada onunla iletişime geçmek için denemediğin yol kalmadıysa , ağlama sakın … çünkü gözlerinden damla damla akıyordur , yıllar zamanı kapsıyor mu?. Zaman gerçekten doğrumu işliyor. Bir hata olmalı, birisi için 4 sene çok fazla değil mi? Lütfen , pişman olma sakın. Ders değildir bunlar sadece kimi seveceğin için yoldur. Herşey için yeni bir sınav.Ya kilometrelerce ötedeki kii senin kaderin ise nasıl bulacaksın onu yanında. Zaman mı suçluydu yoksa mesafeler mi? Kim suçlu . Ben mi yoksa beni tek sözle bitiren piç mi?. Hangimiz dürüstdük. Yıllarını yalan bir şey için kendini kandıran ben mi ? yoksa içi acımadan herşeyi kalbine vuran o mu? O  mutlu mu şimdi. Çok değişmiş. Arkadaşlarıda bozmuş çokca. Saflık kelimesi kalmamış içinde. Zaten bana rastlayıncada öyleydi . Herşeyi bitirmeyen ben mi yoksa silip geçmek isteyen , umursamayan , hayatına kahkalar atarak gülen, herşeyden özgür ve bir o kadar da düşünceli ben mi ? 

20/01/2013   - 19:06

6 Nisan 2013 Cumartesi

Hayal etmek güzeldir.


Merhaba. yendien.Bugün değil ama çok önceden birisinden bir şarkı önerisi almıştım . Mutlu ve mutsuz anlarda yanınızda biri olmazsını istersiniz ya. Bu en çokda Elifim olsa bile damlam ve aslım benim hayatım.neyse bu şarkı da benim içinde böyle oldu. Mutlu, mutsuz, kırık,bıkmış,suskun herşeyim için iyi geliyor. Pek sevmem şarkı önermeyi . Çünkü zevkler özeldir. Akrep burcu olduğumdan olsa gerek bu yüzden sadece kendime yakın bulduğum kişilerle paylaşırım. Hayat aşılmayacak kadar değil. İnsanlar zorlaştırmaz ise bu elbette kolay olacaktır. Düşünme gibi güzel bir özelliğe sahip bizler neden karşımızdaki insalara düşündüklerimizi söyleyemeyiz. Kırılır mı? , Üzermi bizi?, Yoksa hiç umursamadan hayatına devam eder mi ? gibi saçma sapan, hayatımızı zora sokan şeylerden hiç vazgeçmiyor insanoğlu. Düşünmek gibi söylemek de özel bir özellik. Düşündüklerini  dile getirmek için söylmek diye bir eylem var sonuçta. Boşuna değildir demi? İnsanlar kendi kendilerine kandırmak yerine doğruları öğrense idi. Ne hale gelirdi oysaki. Düşündüğümüzde bir yandan iyi bir yandan da kötü olurdu. Hayatınız da artık sınırlı sayıda inanacağınız ama her saniyede atma tehlikesine düşmüş insanlarla dolu olurdu etrafınız. Of ne hayallere daldım yine ben. Hayalsiz dünya olur mu ya? Hayal iyidir. Hayal bana özgüdür.

Düşündüklerinizi sadece bir cümle ile bile dile getirebilirsiniz ; bu sevgi , şiddet, korku, endişe ve nefret de içerebilir.

Söyleyin korkmayın. En azından söyleyemeyeceğiniz şeyleri düşünerek zaman harcamayın !!!!

19/01/2013 - 00:23

Unutma partisi



Herşye düzene girmeye başladı. Saçlarım toplu olunca gerçekten içimde ki hayatım  da yoluna giriyor. Tam da bozuk değil-di de :). Neyse 4 yıl öne nasıl mutlu isem yani kalbim ne kadar boş ise işte şimdi de öyle . Müzik dinlmeden ,rüzgarın kulaklarıma vurmasından , içime çektiğim o kar kokusu-(mutlu isen herşeyin bir anlamı olduğuna varıyor insan)- ,burnumda beliren o kırmızılık, gözlerimi tam açarak duyduğum o rahatlıkk ... hiçbir yerde bulamadım. ve kararımı vermiştim artık. Umrunda olmadığın kişiler neden senin umrunda olsun ki. kusura bakmayın ama ; kıçımın kenarı yani :D  Sallamışım baktı,bakmadı, sesmiş,gözmüş.. hepsi boş  arkadaşım. Ne kadar demelerine rağmen hak veriyorlardı bana. Evet ben de senin gibi düşünüyorum falan filan. Bir yandan yazılılar bir yandan Ygs dediğimiz boktan sınav . Herşey gerçeten anlamlı diyoruz da şu sınavlar gerçekten anlamsız . Daha üniversitede okuyacağız ya. Hadi liseden kurtulduk derken birde o güzelim gösterişli,hayatının anlamı dediğin yer, kendin olabileceiğin,hiçbir kısıtlamanın olmadığı, yeni tanıdığın insanlar, şehirdeki bütün saçma sapan, kendini bir bok sanan insanlardan arınmış bir yer, egosu tavan yapmış ,daha burnun ucunu bile göremezken kalkıp aynaya bakmaya çalışan salaklardan tutun da , kenidini dünya güzeli sanan (hala farkında değil gerizekalı daha bizim yaşadığımız şehir istanbulun bir ilçesi bile olma kapasitsi bile bulundurmadığını hala aklı almıyor..)boş insanlar...Kurtulduk diyelim hadi.Sonrada gel iyi,ahlaklı, anlayışlı bir arkadaş bulmayı. işimiz çok zor. Daha ben 4 yıl sonra ki akıl almaz partimi veriyorken bunlar bizim neyimize .... demeyin.hayat bize şimdi unutturuyorsa yarın en güçsüz kaldığımız zaman bize güç verecek kaynak da asıl unuttuklarımız olacak. 
O yüzden sonradan unuttucaz diyerek hayatınıza aldığınız insanların gereksiz bir insan çıkmaması dileğiyle. 
PARTY HARD .))




14/01/2013 - 19:39

Hiç olmadın ki.

Sabrımı denemek istiyormuşsun gibi geldi.Aslında şunu söyleye bilirim , senin sayende anladım ne kadar sabırlı olduğumu. Unutmak kelimesini bile unutturan bir insan değildin oysaki. Hiç ait olmadın kimseye. Başına buyruk birydin, herkese uyan ama hiö kimseye bağlı kalmayan. En çok arkadaşlarınla vakit geçirirdin, senin iyliğini istediklerini sandığın 5 kuruşık insanlarla..Herkes gibiydin . Benim gözümde mi? hiç sanmıyorum. belki ilk . Değiştirir mi insanları hiç. Sınıflandırarak koymamıştım oysaki. Arkadaşlarım , ailem, sen diye. sen mi dedim yine. Unutmak ne kadar da zormuş. Sevmek .Değer verdiğin birisine layıkıyla. Senden söz etmek. yeminliymişcesine. Hadi sorsana bana nasıldın? diye. Kötüydüm diyeceğim. Gülerek eğlenerek mi? dedinğinde. Sen ne yaptın sanki. dediğimde sakın şaşırma . Çünkü o anda seni toklatlayabilirim. Sakin ol ve yoluna devam et. Ortada oysaki hiç kimse yoktu. Ne sen ne de sen. çünkü ben hep ordaydım . Seninle olmak istediğim yerde.

09/01/2013 - 23:25

En çok içimi acıtan da şu kahrolası susmalarım.

seni unuttuğumdan sonra ilk defa ve son defa yazıyorum heralde . seni çok sevdim kabul ediyorum .başa dönmek gereksiz olacaktırki. 4 senedir her an seni düşündüm. düştüm kalktım .düşürdün beni bazı kızları yanında gördüğümde kaldırdın bana bakarken umutlar çevremi sardı. her an umut vardı içimde. belki de 4 senedir bir merhabanı bile almadım ama seninle olabileceğim hayali vardı kafamda . seni gördüğümde artık içinm yanmıyor ,nefesim daralmıyordu. kafamda bitmişti aşkın kalbimdede öyle gözüküyordu peki ya neden bitmiyordu. tutku vardı. aramızda bir bağ vardı sanki. kopamıyorduk . birleşemiyorduk da. selam zeynep dediğin o gün çok şey değişmedi hayatımda yine seni seviyordum ve yine umut vardı içimde .hala mı diyeceksen? 


ben seni çok sevdim gerçekten ölesiye ,batasıya sevdim seni.dinlediğin müzikten tut sevdiğin  bayanları, izlediğin dizileri hatta bir ara galatasaylı bile olmayı düşündüm.ben seni öyle bir sevdim ki ne yanındaki kız ne fotoğrafdaki kucağına oturtuğun kız, hepsi benim için aynıydı . hiçbirşey göremiyordum sadece seni ve bana geleceğini düşünüyordum. belkide arkadaş olarak kalbillirdik . bakışların benim için hayat kaynağıydı . sana baktığımda içimden öyle bir mutluluk kalkıyorduki sonra şunu anladım kalbim atmıyordu seni görünce sadece sözcüklerimde bir heyecan vardı . seni sevmiyordum aslında sadece hapis yatırdum sende. tutsaktım.kurtulmak istermişcesine sarılmak istiyordum sana . ama sen sanki benden başka her kız hayat kaynağıymış gibi gtiin başkalarına . bazılarnı öpmek istedin bazılarını yanağına yasladın o yüzünü.son defadır dedim kapattım hayalini kurdum . sen vardın gözlerimin arkasında. her zaman olduğu gibi. seni gördüğümde susuyordum keşke dediğim günler oldu hayat ne kadar da acımasız oysaki bazen intihar etmek istersin bazende gülmekten ölmek .



senden vazgeçmek için her yolu denedim bazen imkansızı seçerek mutlu olmak istedim bazende sadece yalnızlığın dibine vurarak müzik dinledim. ama olmadı ne kadar uğraştıysamda senden birtürlü kutulamadım. nedeni; bana bakan o masum gibi gözüken ama acımazsız egoist akrep burcu erkeği yani seni göremedim. 


imkansızı sevdim evet çünkü mutlu olmak istiyorsa eğer bir insan sadece başkasını değil birazda değer vereni sevmeli imkansız olabilir ama kişilik imkansız ulaşılamaz değildir. tanıdım  . sadece senin gibi piçlerin olduğunu sanıyordum hayatta aslında o kadar saf ve temiz , kendin kadar ben kadar diyebileceğin insalnlar ar hayatta . yaş sorun olabilir ama aslında sorun beyin yaşında. senin gibi kişiliksiz piç kurularındansa yaş olarak ileri ama değer olarak paha biçilemez insalar tanımak hayatın en muhteşem olayı.


seni tanıdım ,pişman değilim çünkü eğer sen olmasaydın kendimi bu saçma sapan hayata hazırlamak emin ol ki zor olacaktı . yoksa senin beğendiğin o ezik beyinli kızlardan olacaktım ki aslında hayatımın nokta atışı dediğim , hayatımı düzene sokacağım bir evrede var olduğun için teşekkür ederim sana. seni tanımak bana yetti gerisini istemedim zaten. 


seni 4 senede yaşayıp bitiremedim . nasıl olurda 15 satıra sığdırdım hayret. bugün gözlerimi açan sen oldun . o zehirimsi rüyadan uyandıranda günaydın diyende. hayata döndürende. hayatım nasılda bir dönemeç halinde bilemezsin. benim acıdığım sensin . hayatını nasıl bir düzene sokacaksın merak ediyorum doğrusu. yıllar sonra kiminle beraber olacakcaksın gerçekten merak ettim. ama umarım en muhteşem bayanla beraber mutlu olursun ve hayatın hep güzel geçer . ve yine 4 sene sonra yine anlamadığım bir sessizlik büreyecek etrafımı. ve en çok içimi acıtan susmalarım yine seninle olacak. bir merhaba bile demeden . birbirimizi tanımadığımıza kendimizden çok diğerlerini inandıracağız. seni yine de unutmayacağım ilk aşkımsın nede olsa. hayal kırıklarımın ve hayatımı düzene soktuğun  için teşekkürler. bunu okumayacaksın çünkü beni merak etmiyorsun ve umrunda değilim zaten onun için ne diyeceğim bilmiyorum ama elveda .


08/12/2012 - 20:26

Nerede Şu İnsanlar ?


Tatilden dönüşüm .. Çok keyifli bir tatil yaşadım bu yaz. Bu tatil bana çok özellikler kazandırdı ve bunu dönüşümdeki o çılgın kızın kayboluşunu bir film şeridi gibi görmedim tabiki de :D Tecrübelerimle bunu böyle anladım çünkü insan karşısına bir yazı, bir simge,bir nesne çıkınca eski anıları canlarınır hemen aklında ama benim ki elbette böyle olmadı yani bir yazı yada bir simgeye ihtiyaç duymadan eski anılarım için bir düşünme duygusu bile hissetmedi şu kalbim (Belkide şu keyifli yaz tatilimden olsa gerek :) Kızıyorum bak şimdi :) )Bu tatilin bana neler kattığı daha doğrusu neleri daha da katlandırdığını dönüşüm sayesinde anladım :) Sana dönüşüm müthiş olacak demiştim :D " Kime dedim ben bu sözü???" Yok hiç kimseye demedim . Şimdi hatırladım  ben bu sözü akıl +mantık_zeyzey 'e demiştim :) Harbiden ya evet ben bu sözü kendime dedim ve uyguladım hem de 2 kat farkla yani bana borçlu ( Gördün mü kendimi ile kendime borçlu çıkardım :D )Borçlu demişken gerçektende ben kendime borçluydum ama borçlarımı tecrblerim sayesinde kapatmış bulunuyorum . Belkide görüyor musun? Hala ama hala "BELKİ" cümlesini kullanıyorum :) Gerçek hayatımda bile okuyorum "Stilleto / İyi ki yanlış adam rastladım -yoksa doğruyu nasıl bulacaktım ;)"Evet daha bitiremedim ama bşladım bu da bir gerçek :D güzel bir roman genç kız olan hatta olmayanlara tavsiyem siz siz olun saın ama sakın kendinizden başka kimseye güvenmeyin hatta kendinize bile .Dünya artık sizin bildiğiniz masallarda ki gibi dönmüyor. Artık iyi insanlar kalplerini kırdırarak ,mantıklarını çökerterek mağlup oluyorlar. Artık şunu da merak ediyorum şu hep iyilerin kazandığı masal sonlarını insanlar mı yazdı? ve hala yazmaya devam eden şu yaratığı tanımak isterim doğrusu :))
Elif (  kAnkam, annem , sırdaşım ) Tatlım'ın tainleri çıkmış ve buradan gideceklermiş :'( Çok üzgünüm tatlım. Seni unutmayacağım ama içimde çok büyük bir umut var gitmeyeceğinize dair .Umarım gitmezsiniz :)
06/08/2011 - 20:48

Rutin Hayatımdan Kısa Bir Kare


Bugün sitemlerle yeniden bir yaz uykusundan kalktım .Sabaha karşı yatmayı alışkanlık değilde zorunlu hissetti bedenim . Tatil sohbetleri daha doğrusu telaşları bizim evi dolduruyor. Bugün unuttuğum değersiz kişiler geldi aklıma ne kadar saftirik olmak gibi birşeydi eskiler yani anlayacağınız eskiden saftirikdim :D bunu böyle açıkca söylemek benim gibi akrep burcuna yakışmadığını biliyorum fakat kendimi kandıracak değilim . Şuan yani eski günleri mazide bıraktığım şu günlerde ne kadar cesur ne kadar kuvvetli olduğumu anladım .Akıl mantık doğrultusunda. Mazideki insalar olmazsa olmazımdır benim. Ya onlar olmasa idi ben cesur bir kız olamazdım . Bunun için çok şükrediyorum . Hayatıma girecek olan insanlar doğru zamnada doğru kişilermiş umarım ki bu benim elifim içinde geçerli hayatımıza girecek olan insan bizim karşımıza doğru zaman ve doğru bir kişi olarak bizi bulsun :D Neyse bu aralar geçiş konumda çok sıkıyorum kendimi Iğdır lisesine gitmek istiyorum fakat eğitim düzeyleri iyi olduğu halde kendilerini bir türlü derse veremeyen onca beyin içerinsinde ben nasıl yaşarım ? :D Hepsi değişik düşünceler içinde heyecanlı hergün farklı olaylar peşinde koşan onca erkek ve kızların arasında ben zavallı ben :D rutin bir hayat geçireceğim . Babam sana yararı dokunacak diyor fakat ben mev'den iyi eğitim veren Kazımımıma :D yani İMKB  'me gitmek istiyorum. Umarım nereye gidersem gidiyim benim gibi  yani elifim gibi arkadaşlarım olur umarım :) Elifim seni çok seviyorum umut ediyorum ki ve eminim ki nerede olursak olalım hiç bir zaman birbirimizden ayrılmayalım anneciğim :)

Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil dünya yansada biz dostu unutmayız dost uzakta olsada. 
14/07/2011

Çocuksu Defterim


Bugün beni etkileyecek ilgimi, çekecek hiçbir olay yaşamdım. Ablamın büyük bir sabır ile benim saçımı kıvırcık hale getirmesi ve bana şirin bir kız görünüşünu yüzüme dokundurması beni çok sevindirdi.Hayatın bizden her geçen gün birkaç zor adım atmamızı sağlamamızın yanında bu gibi kendimizi sevindirecek güzellikler hayatımızı bir nebze de olsa etkilemiş olsa gerek ki çok mutluyum. Ama bir yandan en iyi dostum daha doğrusu benim biricik annemin burada olmayışı . Şu ığdırın çok ünlü 'taksim'yolu herkesi birleştirme daha doğrusu insanları sosyalleştimek amaçlı güzel bir yer olduğunu düşünüyorum kendimce . Annecik ve benim gezi maceralarımızla dolu şu taksim yolu.... Anılarımızı hala taşıyan şu asfalt... Taşıyacaksın ey asfalt daha yolun başındayız ... :D Neyse bugün belirlediğim bir konu.. Belki var belki yok . 
Benim o güzelim okulum da arkadaşlarımızla ve en güzeli annecikle birlikte yazdığımız o akrostiş şiirlerimize verdiğimiz  afrozimler çok güzel anıları canlandırdı aklımda. Dün birlikte yazdığımız şiirleri ( bulduğum kadar eminim daha çok var ) benim güzel, herkesden gizli tuttuğum o şirin ajandama  yazdım . Ablamın şu meraklı haliyle göz ucundan bakma halleri aklıma geldikçe gülüyorum çok ısrar ediyor fakat ben ' Zamanı geldiğinde ablacım zamanı geldiğinde hepsini göstericeğim.' diyorum. Zamanı geldiği gün eminim bende bunları okuduğumda kahkahalara boğulacağım. İnsanlar belli bir zaman sonra kendilerine bir dost ararlar etrefında onca  iyi dostdan başka daha sır saklayabilen ve insanlar yaşadıkça daha çok gün ve ardından daha çok anı ve elbette o güzelim çocuksu anılar bir kapı bulmasıyla başlayan alzaymır insan örnekleri . Bunu engellemek için tutulan güzelim çocuksu defterimiz :) .Çocuksu diyorum çünkü daha olgunlaşmamış tecrübelerimizin bize verdiği o komik anıların bize verdiği haller ve bunu büyüdüğümüzde yani tecrübelerimizin olugunlaşmasını bitirdiği dönemde eğer bu çocuksu defteri açıp okumaya başlar başlamaz bizi her satırımızda gülümseten bizler  şu çocuksu defterimize elbetteki şu soruyu yönelticez " Bu yazıları ben mi yazdım yok ya ben yazamam bunları " belki bir alaycı bir durum sergilemiş olsakda çok şaşırırız aslında  büyümüşte küçülmüş şu velete bak neler yazmış ..deriz . 
Umarım tecrübelerinizin olugunlaşmadı bir dönemde şu çocuksu defterinize güzel tercrübeler edindiğinizi bugün yine anımsayarak kendinize gülün ve bir kez daha kendinize şaşırın ve Kendimle gurur duyuyorum diyin . Hiç birimiz ama hiçbirimiz şu güzelim hayatımıza pişman olmak için gelmedik. Ve Yine PİŞMAN DEĞİLİZ :D Biz hala birer çocuğuz ve her birimiizn hala çocuksu defteri var... :)

04/07/2011- 15:24

Olamaz mııı _? Olabilir ..?


Aşk Tesadüfleri Sever.. Bende :)
Saat 02:00 'yi gösteriyor ve ben odamda yatağımın üzerinde salondan yansıyan ışıkla hiç usanmadan büyük bir heyecan ve şaşkınlık içerisinde sana yazıyorum. Belki bir ipucu veya da bir parmak izi bulabilirim umudu ile... 
( KOD ADI : ANNEM ) :D                                                                                                                                                          
Bugün her zaman ki gibi ( hiç şaşmaksızın ) facebook'dayım. Ve yine olduğu gibi profildeyim ;)  Bugün.....   ........ Sandalyede oturan,mitingde bayrak tutan,bir rapci ve bugün plaka da "34 GS..." ( Evet, yanlış duyadınız bir plaka ve eliyle ve gözleri ile plkaya bskan bir resim.) Mutluyum . Mutlu olduğum kadar da şaşkınım . Neden mi? Şimdi açıklıyorum. "GS" ne biliyim kendimin bile çözemediği bir ruh hali içerisinde resime göz atıyorum. Profilde "rüya,rüzgar,beşiktaş,çarşı" gibi kelimeleri arıyorum (CTRL+F) Neden arıyorsun diye soruyorsunuz sanırım .. İnannın ben de bilmiyorum :) 
Ve birden annemin sesiyle irkilmem ve şimdi yanındayım ( Balkonda ) Bana ne diyor biliyor musunuz? Sakin ve mutlu bir şekilde bana ;
- Zeynep buradan ne geçti biliyo musun ?                                                                                                                           - Ne dedim ?                                                                                                                                                                                                               -Bir arabanın plakasında  .."34 ZY..." yazıyodu tabi hemen açıklayayım  "Z" adımın baş harfi "Y" ise soyadım...   -Ne ! Nerede hani nerede gidip hemen yanında fotoğraf çektireyim :D                                                                         -Gitti ... :(                                                                                                                          
Bende bundan sonra artık gezince gözlerimi arabaların plakalarından çevirmicem :)
Ne demiştim ben benim sözüm .." Aşk kendini ona benzetmektir :) " 
İşte bu ... Bu yazım bloğuma yasaklı yazılarımdan bir tanesi :)
Annemin bu konu ile ilgi var mı hala çözmüş değilim.. Ne(!!) Yoksa beni gizlice izliyor mu ? Yok artık ;)

20/06/2011- 15:22

Masum küçük kız yakalama zamanı.

"Ya sonra" filmini izledim diyemem ama yarıda bırakmak zorunda kaldım  gece devam :) . Kitap kurdu deyimini değiştiriyorum bende bundan sonra kendime film kurdu deyilmesini isteyeceğeim arkadaşlar.Evet bu aralar fazlasıyla film keyfi yapıyorum.Şu yaz tatiline giriş sayılıyor sanırım :) Bu yaz tatilinde bildiğiniz gibi okulumdan ayrılıp ı.l. geçiş yapacağım bir yandan heycan bastırıyorken bir yandan da kaygı,şüphe ama en çok ne  bastırıyor biliyor musunuz? Mutluluk  !! Neden mi? Hemen söyleyeyim bu geçiş yapacağımı duyurduğum can dostu diye adlanadırdığım arkadaşlarım ( ki hala gördüğün gibi arkadaş diyorum çünkü olayın ne sebeple buralara kadar taşınacağından haberi olmayan bir masum kız rolüne bürünmüş durumdayım gerçekte de olduğu gibi saf söylüyorum şuan aramızda ben olmadan neler geliştiğini ben çözmüş değilim.) Pardon arkadaşlarım dememeliydim . Arkadaşlarım fakat can dostu arkadaşımın ne kadar basit ne kadar karaktersiz olduğunu bugün yeniden ortaya koyması beni hiç şaşırtmadı ki ben hala burada gülümseyerek rahat bir şekilde bu yazıyı yazıyorum çünkü normal geliyor böyle şeyler .Hani diyorum ya iyikide girmiş böyle insanlar hayatıma şükürler olsunki bu yaşımda böyle insan yüzleri gördükçe hayatın ne kadar zor olduğunu ne kadar ihanet,kin beslediğini her insanda eşit olarak bende artık görebiliyorum . Ama şuna çok ama çok üzülüyorum . Neye mi? . Benim yaşımda + veya - yaşlarımın hayatlarına böyle insanların girmemesiyle oluşan ergen depresyonlarını biraz geç yaşamlarında ki kuşkum .. Size tavsiyem herkes ile arkadaş olmayın ama samimi olun ki bu hayata masum gibi görünen küçük kız çoçuklarının yüzlerinde taşıdıkları masumiyet ifadesi  kadar iki yüzlü a pardon ne kadar kendini düşünen bencil insanlar olduklarını gün geçtikçe sizlerde benim gibi er yada geç anlayacaksınızdır. Umarım bu insanların hayatınıza girmesi sadece sizi olgunlaştırmaya yarasın yani bir tür kommensalizim yaşama türü gibi ama merak etmeyin onlara hiçbir şeycikler olmaz. Siz şundan emin olmalısınız ki size tam zarar vermeye başladıklarını hissettiğiniz zaman onlardan bir tür kurtulma bahaneleri veya da değişik düşünceler ortaya atarak sizden uzaklaşmalarını sağlamanız. Benim can dostu dediğim masum görünüşlü fakat içinde ne taşıdığı şüphe edilen kız çocuğundan ayrıldığım gibi ... 

17/06/2011 -19:11

Sorumlulukar..


Sorumluluklarbelki akrep burcuna belkide bana aykırı bir olay.Herkesin bu kadar kolay olarak taşıdığı sorumluluk duyguları bende körelmiş olsa gerek .Bunları neden mi söylüyorum?. Hemen bu konuyu açıklılığa kavuşturayım sevgili dostlar.Bildiğiniz üzere bende şu tedavisi bitmeyen fakat benim ömrümün yarısını uçurtma gibi göklere bırakmasıyla başlayan şu gri (+7 yaşlarında ki çocukların boncuk ) benim ise aslında benim değilde aparat veya da tel olarak adlandırdığımız şu lanet olası diş tellerim.. 
Tedavisi bir türlü bitmeyen daha doğru benim gibi bir sorumsuz kızın zavalları prof.lara gösterdiği isyan dolu bayrağımı çekmeyeşimle başlayan doktorları gönderme faslı.. Bla bla bla..Klasikleşmiş anılar dolusu erzurum yolları ( Seyahat etmeye bayılırım ama şu lanet olası 3-4 yılım şu erzurum yollarının yol çizgilerinin uzunluklarını veya da kış aylarındaki kar tanelerinin şekillerini daha değişik olmayan ağaç sayma fasılları..abidik gubidik şeyler işte..
Ve işte yarın büyük gün geldi çattı 2 ay sürekli randevu defterimde şu diş hekimine zaman bulmak ile geçtiysede nafile tam tamına 2 ay'ımızı geride bırakmış bulunuyoruz.Diş hekiminin bana vermiş olduğu bir türlü açılmayan şu havalı sırıtalar artık kafamı acayip derecesinde bozmuş bulunuyor ne yazık ki diş hekimciğime acıyorum daha doğrusu herkes acıyor benim yüzümden :D (Yaşasın kötülük) nedeni ise Benim ünlü olmuş holowood yıldızlarına taş çıkartan birbirinden şüpheli fakat gerçek olma ihtimali %99,9 bahane türlerimm .Ah ah kendimden gurur duyuyorum :)) 
Neyse yarın erkencikten kalkıcağım ve şu lanet erzurum yolunu bir kusmuk poşeti arasında geçireceğim günü sabır ve heyecanla bekliyorum :)  

16/06/2011 - 00:26

Aklım hep sende...


Dostlar selamlar!!
Bugün güneşin ilk ışıklarıyla beraber benim de göz kapaklarım açılmış bir bebek misali....
Akşamdan bu sabaha kadar kafamda bazı düşünceler var. Kendi içimde çözmeye çalışsamda nafile.Bana ait soruları belki cevaplayabiliyorum fakat bazı sorular var ki karşıma dikilip gözlerini bana doğru, içime girercesine bakınca işler tersine dönüyor ve sorular karşıdaki kişi için cevap bekler vaziyette bekliyor.( İstek dışı olması gereken bir takım olaylardan sadece bir tanesi).Geçen gün kaoföre gitmiştim ve kahve falına bakan bir kadına her gidişimde rastlıyorum. Ve sonunda baktırdım. 'Sana tam birşey verecekken uzaklaşmışsın zaten sevginiz mesafeli olmuş ,uzaktan uzağa ...' benim artık yorumlamama gerek yoktur herşeyi kadın zaten özetledi .
Evet  kahve falımda üzerinde bulutlar geziyor felan demişti kadın. Of yine mi başlıyor bu tükenmez aşk sahnesi oyunları . Yeter ya gerçekten bende sıkıldım ( Kalbim :O kadar da sıkılmadın ;) ) Hayır,sıkıldım eğer bir aşkı bilmeden yaşıyor isen boşa ben aşkı mantık çerçevesi içinde yaşamdak isterim bu büyük aşkı... Hayat, insanların ne olacağı belli değil mi ? diyorsun . Hayır belli . Neden mi?
Çok sevdiğim arkadaşlarım vardı,her dakika konuştuğum hani kanka denilenlerden. Ama ne yazık ki şuan hayatımda yer almıyorlar. Bu konuyu konuşmak istemem ama hala ne olduğunu valla ben bile anlamış değilim  ... Çok açık söyleyeyim mi? Aslında ben bile merak etmiyorum .Herşey den bıkkın bir kız değilimi isyancı, emo felan tam tersine hayata hep damardan hisseden ( Müslüm gürses dinlemiyorum korkma. Şuan Niran ünsal-Aklım hep sende dinliyorum :) ) Seni böyLe sevmek Günahsa eger Ben anadan doğma Günahkarım ...  
Ben bu söze sanırım katılanlardanım . Bakın beni sadece bir dinleyin ( Ki siz okuyun. ) Şimdi ben 16 yaşındayım bu bir kader den başka hiçbir şeyden ibaret değil . Karşıma kim mi ? Çıkardı .. Ben çıkarmadım ya ama iyiki de çıkmış hayatın tadı tuzu olmazdı o vakit ...Kalp kırılınca daha çok sarılır o bir kalbe beni kırma beni onar der gibi sarılır ama  bende şu balkondan şuan bile adını söylemekte zorladığım kişiye bağırırsan olay çok abeze kaçar onun için yerimde sayıyorum sadece . Iğdır lisesine de geçiş yapacağım için inanın bende şaşkınım yeni okul ama 1.lik için yarışacağım :)) Aklımda çıkmasını istediğim veya aklımda kalmasını fakat bazı sorularıma cavap vermesini bekliyorum haberi olsun ki nereden olucaksa :)) ...

15/06/2011 - 07:31

Ne Mutlu TÜRK MİLLETİNE !!!!


Bugün beni mutlu eden en mutlu olayım MHP Mitingine katılmamm ile başlayacaktı :)).. Evet balkondayım  Mhp mintingine hazırlık aşamaları ve bir yağmur bastırmasıyla hayallerimin suya düşmesini önlemek için yapabileceğim birşey yoktu karar :Gidemiyeceğim.Ama tam bu sözü aklımdan geçirirken 10 Metre uzunluğundaki bir bayrağı taşımakla niyetli türk kanı taşıyan çocukların ses tellerinden sokakların duvarlarında yankılanan sesi duyana kadar ki süreç 'Iğdır ovası Bozkurtların Yuvası' ve işte o ana son da bayrağın bir köşesinden tutan ,sırılsılam,omuzunda sırt çantansı vee onun sesinin ortak olduğu bu slogan..Dinlemek benim açımdan süperdi... Neyse öyle işte güzeldi ..Bugünde en çok TÜRK olduğum için Ve Türk milletinden bir canıda ben taşıdığım için çok guruluyum ..... HEPİMİZ BİRER TÜRK BAYRAĞIYIZ....

11/06/2011  - 21:17

Evet arkadaşlar :)
Bildiğiniz üzere bizler fazla etkinlik kapsamında boğulmak üzereyiz ki bu aralar basketbolda biraz aksaklıklar oldu şu ığdırın bir türlü düzelmek bilmeyen hava koşullarından kaynaklanıyor . Neyse ki basketbolda aksaklık oldu bunu bir kaçamak olarak değerlendirmeye sokmadan hemen diğer etkinlik kolu olarak açılan tiyatroya saldırmamızla başlayan adranalin dolu ve bilemediğimiz şansların açıldığı buharlı bir kapıdan girmiş bulunarak şu güzelim tiyatronun sonucunu başarıyla elde etmiş bulunuyoruz. Ama bu sizin bildiğiniz öyle basit ilkokul türlerinden bir etkinlik olmadı Iğdır iline verdiğimiz güzelim bir etkinlik ile sona erdi fakat devamıda gelecektir bunu da söyliyeyim .Tiyatro provalarımız çok eğlenceli geçti.4 skeçden oluşan tiyartomuzun provalarıda oldukça kahkahalarımızın sel olup götürdüğü günlerin arkasından  02.06.2011 tarihindeki BÜYÜK GÜN olarak adlandırdığımız o tesadüflerin bu kadar iç içe yaşadığımız özel gün ....Ahh anlatılamaz :)) Provalarda biz oldukça endişeli tavırlar sergilmemizde ki amaç bizim skeç de insanların yüzünde bir tebessüm bile oluşturamayacağımız şüphesiydi ki ne yazık ki öyle birşey hiç yaşanmadı :)
Ve işte büyük gün.. Bizim heyecanla okuldan kaçışımızla başlayan 2 Haziran günü ... (Bunu buraya yazmadan edemiyeceğim çünkü yazmasam unutulucak ki ben asla unutmam unutamam :) ) Ve okuldan kaçtık evlere dağıldık .Heyecanlı bekleyiş anlarımız ... Saat 4'ü bekliyoruz ve ben kuafördeyim saçımın ne şekline girmesinde biraz endişeli tavırlar sergilemiş olsam da sade olmayı tercih ettim . Felsefi düşüncemede aynı yönde zaten " Güzel olmaktansa Şık olmayı tercih ederim " .... Evet saçımı en son düz fön olarak kararlaştırdım. Ve eve dönüş.. Güzel olmuştum çok beğendim kendimi ve sade bir makyaj (kuliste tazelemek üzere yapılan hazırlığın I.evresi ) Hazırlandım . Beyaz gömlek giymiştim ki  kostüm değişince saçım bozulmasın diye ve aslının evine gidiş( randevu saat 4 de) 4:30 da kültür merkezinde olmak üzere ..Aslının evinde Yatır Bank kartonunu hazırladık ve elif in gelişi ile artık gitme vakti gelmiş bulunuyor diyerek kültür merkezinin yolunu tuttuk. Ve işte Kültür Merkezinde... Stüdyoda temizlik yapılıyor ve bizi içeri almayışları beni stres üzerine stres yaşamama olanak sağladı ..Neyse ki bitti ve biz sahneyi aşarak Kulisimize doğru koşar adımlarla ilerliyoruz( Programın başlamasına yarım saat ve biz hala kostümlerimizi giymemiş durumdayız).Ve kulisimizdeyiz.4 ayrı soyunma oldası ve 3. 'sü bizim  (Call Center) Ve acele ile üstümüzü tamamladık ve sıra makyajımı tazelemek ve aslının yüzümü pürüzsüz bir cilde kavuşmama sağlaması (ki zaten cildim pürüzsüz sadece daha iyi )  ile başlayan gerginlik .. Soyunma odalarının  kapıları açıldı herkez bir taraf da ve yükselen gerginil sesleri benim rolüm gereği kullandığım kulaklık kulakarımda ordan oraya koşurtuma içerisinde herkesin birbirine sorduğu sorular "Naslıım , Güzel oldum mu?,...vb." evet ve ben hazırım siyah perdenin arkasında topuklu ayakkabılarla koşuşturmalarımı umarım ki hiç kimse farketmemiştir :)( Hiç zannetmiyorum) Ve Soyunma odalarına açılan 2. kapı ... Evet 2. kayı açtım ve arka tarafa arkadaşlarıma bakmaya gitmiştim kapıyı kapattım ve camlı kapının arka kısmın da Şok Şok Şok .. Tesadüfleri kim sevmez evet ben biraz koşar biraz sersemleşmiş halimle 4. soyunma odasındayım ve elifle aslıya onu gördüm sanki deyişimi hatırlar gibiyim (twettynin Bir kedi gördüm sanki deyişi gibi)  Elifi zorlar gibi hadi git bak emin olamıyorum o mu ? değil mi? ve geldi ve cevap " Evet o :) " ve elifin masum gülüşü :) Hele şükür gelmiş yok yok şansmıydı yoksa bilerek beni göremke için gelişimiydi karasız anlardan biri ve dahada heycanlandıracak bu beni soyunma odasından çıktım ve karşımda okan mı oktay mı onla beraber işte ve ben o andan sonra yüzüne bakmayışımla başlayan heyecanlı bir o kadarda romantik dolu anlar ... Aslının ve elifin söylediklerine göre göz altından bakıyomuş  ve ooo diye bir ses duyuldu ve fark edilmesin diye aşağıya bakışı o an ben acale ve heyecanla koşturduğum an duyulmuş seni utangaç seni .. pehhh.. Evet irem hocanın Call center deyişiyle başlayan heyecan anlatılamaz :))) Süperdi ve ben perde kapanır kapanmaz masaya oturuşum hatırlamıyorum bile :)Ve perde yavaş yavaş hababam sınıfının müziği ile açılıyor ( nE alakaysa) Ve binlerce baş ( Neyse abartmıyalım sayısı bilnmiyor :)) Bana doğru .. Memet hoca , Yılbay hoca, Zehra tali, Nurgül Hoca ve binlerce tanıdık kişi.. Bana bakıyorken buldum .. Bende hiç heyecan yok .. Sesimin duyulması için arkada prova yaparken sesimin kısılmaması için ses denemeleri ( Provalarda bana sesin çıkmıyor demişlerdide ve daha sonra en çok benim sesimin çıkışı onların ise sesinin duyulmaması :)) Büyük bir tecrübe ister .. Evet nihayet başladı muammerin girişi-çıkışı bir solukda konuşmalarımla ve işnsanların alkış sesleri içerisinde perdesi arkasına kaçışım Anlatılamaz yaşanır dedikleri şey bu olsa gerek.. Ve nihayet Program sona ermi bulunuyor ve ailelere gidin diye yalvarışlarımız ile Gondolun ( zehranın fikri) :)) üzerinde ki bağırışlarımla Mansürenin ( sağolsun ) kulağını sağır edişimle bir günü de geri de bıraktık ..
O günü hep geriye sarsak ve o  karşıkarşıya geliş anımızda hep takılı kalsak ....
Sizi sesviyorum :) Umarım beğenmişsinizdir .. Yine bekleriz... <333

06/06/2011 ---- <3333 - 01:14

Adını 'Sen' Koy ..


 Aşk bir kalbin içinde ağlıyor aşk..
.Aşk sadece tek taraflı mıdır?Sevmek sonuna kadar sevmek ..Anlatılamaz ...Belki bizim yaşımızdaki insanların bunu üstün körü yaşaması istisna bir olay olsa bile insan zamanında bu duyguyu tatması farklı bir tat verir insana . Ama insanların büyüme evresi dedikleri bir dönemi bu kadar yıpratıcı olaylarla sona erdirmesi ve daha sonra bu duyguyu tatma zamanı gelince mağara adamları gibi davranışlarında hiçbir anormallik görmemek gerekir ...Nede olsa bu kadar hırs ve zaman boşa gitmiş olsada aslında neler kaçırdıklarının farkında olmadan hayatlarının bu dönemlerini boş yere kullanmaları ,  biz dışarıdaki insanların yüzünde acıma duygusu yansıtsa bile nafile.. yinede ' Aman ne olucak şansımızı deniylelim'  demeleri iğrenç bir cevap olmasına rağmen bunu normal bir şekilde söylemeleri kendilerini etkilemecek olsaki hala bu davranışlarından olumsuz sonuç alsalar da bunu hiçbir şey olmamış gibi sürdürmeleri berbat bir durum..
Belkide insan hayal ürünü değilde gerçekleri hayatına sığdırabilrse ve bunu başarı ile sonlandırsa ne mutlu o insana ..Hayat belki zor aşamalardan oluşsa bile yada biz bunu gözümüzde iyice büyütsek de yinede hayat işte... Öyle bir Geçer işte zaman ne sen bunu anlarsın ne de çevrendekiler ....Ve bir bakmışsın aşk,sınav,cv,tecrübe,para,hırs...vb  hepsi  senin etrafındaki insanların (çevrenin) sonu olmuşcasına hor kullandığının farkına ancak sen vasiyetini yazıp başını yastığa koyduğun an hepsi bir film şeridi gibi gözünün önünde geçerken .. 'zaman doldu !!! ' diye bir ses duyana kadar bu böle sürer... 
Umarın Zaman doldu sesini duymadan önce neler yaptığınızı düzeltme şansı herkesin elinde olur .....

03/05/2011- 16:52

Sevdiğim

Seni hayal etmek bile acı veriyor şu yaralı kalbime sensiz bir kaç insan var hayatımda senden daha fazla sevemediğim ... Sevdiğim..Ne kadar nahoş bir hayat içinde olduğumu bilemezsin ...Sensizlik bu şehir hayatımın içinde karmakarışık bir duygu seline maruz kalmama neden oldu...Belki sen hiç yoksun belki olmayacaksın benim için..... Ya başkaları için ? Hep varsın...Seni defalarca karşımda görmek alışkanlık haline geldi ama bilmiyorsunki şu yaralı kalbim seni her yeniden görüşünde anlatılamaz bir hızla çarparken,ayaklarım tir tir titrerken ,kulaklarımın yandığını ,yanaklarımın kızardığını hissetsemde hiçbir duygumu sana yansıtmamaya çalışsamda nafile yinede anlarsın sen ..... biliyorum belki bu yazımı hiç okumuyacaksın ama şu kalbim öyle bir ümit taşıyorki belki birgün anlarsın diye ..Sevdiğim (RR)<3
29/04/2011 -21:52

Günümün Rüyası


Geceler.....İşte sonu olmayan isteklerimizin uzun bir zaman diliminde göz kapaklarımızın karanlığında meydana gelen sonsuz yolculuk rüyalarımız.....Benim rüyammm.
Takma ismim olduğunu size söylememiştim sanırım evet benim takma ismim Rüya .Çok sevdiğim bir isim .Gerçekleşmeyen ama hep olmasını istediğimiz hayallerden kurulu bir dünyadır rüyalarımız ve bunun oluşmasını sağlamak için ortam hazırlığı :Geceler....
Geceler sayesinde isteklerimizi belki kendi aklımızda oluşduğunu hayal etmek ve bunu yatınca gözlerimizin karanlığında hissetmek gibi mutlu bir an benim için yoktur , olamaz da:)
Birçok insan için geçim kaynağı olması çok normal ama... keşke gerçekleşse dediğinizi  duydum sanki :)Olmayacaksa hiç olmasın... bence böyle daha iyi olur ama bunu siz gerçekleştikten sonra anlamanız  yada anlamam iç acısı bir durum olmasına karşın yinede yüzümüzde tebessüm oluşması ne kadar keyif verici bir durum ...İstedikleri şeyleri sadece ama sadece rüyalarında gören insanlar için yorumsuz diyebilirim ...
Evet bunu size gördüğüm bir rüyanın bana etkisini yazıma yansıtmamak hiç de kolay olmayacakdı ..
Belki rüyalarımızın bize yol gösterdiğini veya da olacakları hissettirmesi ve bunların  olması dileğiyle ...:)..Rüyalarınızın yüzünüzdeki tebessümü düşürmemesi dileğiyle..
İyi geceler =)
Bugünkü Rüyam Yine Seni Hatırlattı Bana ..... (RR)
27/04/2011 16:28