13 Eylül 2013 Cuma

Eski notlardan -

Hiçkimse beni anlamadu anlamıcak da. Sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi . Aşk mı dediniz çok şanslı gibi görünsemde aslında ne zaman nerede kime aşık olacağımı bile beceremiyorum. Seviyorum dediğimde herkesin susması gerekirken ... çok hayal kurduğumdadır belkide  çok hayallerim var derken bile hayallerimin içindeyimdir.Şehir hayatı yaşıyorum hayallerimle . Hiç mi bir işin rast gitmez. Seversin hemde çok düşler kurup yaşarsın mutlusun çünkü. Çünkü hep ya imkansızıseçersin yada hiç akla mantığa uymayan şeyleri seçmek zorunda kalırsın. Sevmek bu kadar  mı zor benim için. Hep böyle olacakmış gibi yine de gelir aklına böyle mutluyum dermişcesine davransam bile aslında hiç gücüm kalmadı herkese veya hiçkimseye.Saçımı dağıtıp sıyrılmak istiyorum hayallerimin içinden hepsine birer birer hıçkırarak ağlamak. Kendime saygıdan mı yapmıyordum bunları inanın kendimi her iyi hissedişim de mutsuz  oluyorum . Hayallerimin içinde. Kendimden herkese veya hiçkimseye dair gitmek istiyorum .Hiçbirşey beklemeden. Gerçekten seviyorum ama ... Ama lanetsi şey.. Yazık

25 Ağustos 2013 Pazar

Masallardan bir dünya






Daha önce yada şimdide yada bilemiyorum işte aşkı tatmadım . Ama bunun için bir düşüncem var :). Eğer bir fırsat olsaydı ve eski zamanlara geri dönseydik kaçmakdan çok görücü usulü olurdu . Evet hayal yada düşünce bunlar. Bunu neden dediğimi düşünüyorsanız etrafımda binlerce kişi var ve bunların bazıları mutlu yada bazıları mutsuzlar. neden diye sorduğumu hatırlamıyorum çünkü bunlar sadece düşüncelerim. İnsanlar aşık oluyor ve sevdiği insanla evleniyor sonra onu tam tanımadan evlendiği için sorunlar çıkıyor ve mutsuz oluyor . Ben sevdiğim ve onca yılımı verdiğim biri için hayatımı mahvetmezdim yada mahvedecekseniz ; sevdiğiniz , onun için yıllarınızı verdiğiniz , kavuşmak için o kadar sorun yada ne bileyim tartışma vs. ve sonunda evleniyorlar ve buna mutlu son diyorlar ki yanılıyorlar çünkü hayatları o an arşa yükselip sonsuza kadar mutlu yaşayamaycaklarını bilmiyorlar neyse yani insan bunca çile çekip bir insanı hayatına alıyor ve bir süre sonra onunla yaşamak bir işkence halini alıyor , bende kötü demiyorum ya onca çile onca dert çekeceğine hiç tanımadığın birinin sorununu çekersin daha iyi hiç olmaz ise hayal kırıklığına uğrayıpda bunalıma girmekten kurtulursun her iki hayatta mutlu sonla bitmiyor olabilir biliyorum biraz negatif düşünüyorum fakat ne yazık ki hayatta bize sonsuza kadar mutlu mesut yaşayan bir masaldan ibaret değil ya .Sonuçta herkes çocukluktan elbet bir gün ( elimizde olmasada) çıkacağız ve hayatın bize sorunsuz , dertsiz bir yer olmaycağını gösterecek.

 Hayal kırıklığına uğramadığınız bir hayat dilerim :) Masalların hala yaşamda yer aldığına inandığınız bir ülke, bir şehir , bir kasaba yada en azından bir sokak olduğuna inanıyorsanız lütfen beni de bilgilendirin :) (bu yer herkesin bildiği fakat hiç kimsenin farkedemediği bir kafede olabilir .)

23 Ağustos 2013 Cuma

Hayat bana güzel


Uzun bi ara oldu fakat herşey çok çabuk gerçekleşti . Mesela ilk olarak başlamam gerekirse en mutlu olduğum ,olay tabiki de üniversiteyi kazanmam oldu. Belki ilk başlarda karmaşık bir duygu yaşadım fakat şuan heyecanlıyım. Aslında nasıl oldu nasıl gerçekleşti , dershane , okul , arkadaşlar,hocalar, dersler felan filan derken birde baktım ki samsuna gitmem gerekiyor. Daha kayıt yaptırmadım çünkü eylülün 2-6 arasında olucak 20 gün gibi birşey kaldı şunun şurasında hadi herşeyi geçtim okulu kazandığımdan çok orada nasıl olucam yada ne bileyim ne kadar fazla değişikliği kendime özümserim felsefesiyle başladık . Umarım herşey güzel olur ve rahat bir 4yıl olur benim için. Herşey harika  ve hayat güzel. Artık ne kadar değiştiğimin farkındayım ve bu zaferin büyük bir etkisi var tabiki de ama değiştiğimi şuradan anlayabilirim ki eski geçmiş anıları gözümün önüne getirdiğimde hele bunu damla gibi birisiyle benim anılarımı konuşuyorsak değmeyin keyfime . Şunu farkettim ki damlada aynı fikirde bu dershanede yapabileceğimiz çok şey vardı evet belki 16-17 yaşında artık bir dershane anımız olmayacak ama yapabileceğimin en zirve anılarını yaşadım , yaşattım . Onurluyum, gururluyum :DD Neler yaptığımı anlatsam kahkadan çok ağzınız açık kalırdı neyse ki anlatamam :D Tabi bazı şeyler silinmeye maruz kalmış olsa da hala bir yerlerde var. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim damla ve ben artık ünide beraber olamayacağız .Sevindim yada üzüldüm diyemeyeceğim. Belki birlikte olursak kahkahalarımıza tanık  olucak fazla kişi olucaktı yada birlikte olmaz isek yeni bir hayata nasıl adım atacağımızı sadece kendi düşünceleremizle iz bırakarak gidicektik. Umarım ikimiz içinde hayırlısı olur. Ve herkes için :) Evet anlayacağınız gibi 20 gün sonra ailemden ayrılacağım evet abim hala yanımda olucak . Annem  ve babamdan uzakta bir şehirde nasıl uykuya dalıcam bunu bilemiyorum. Zor olucak ama eğlenceli günlerde beni bekleyecek.


Bu arada bugün izlediğim bir filmi sizinle paylaşmak isterim . Herkesin hatta benim başımdan geçen birkaç anı filmde var . Aslında filmin konusu:  yaş farkı,  fakat filmin iki kahramanı da; bunun biri için olgunluğa geçiş diğeri için  ise olgunluğunun farkına varmasına neden oluyor.
Güzel bir kitap okuma sevdanız varsa izleyin derim :) 
-Dipnot: Woow denecek bir film değil.
Eğer yaşamızsanız sizi gülümseticek bir film.
İyi seyirler.

29 Haziran 2013 Cumartesi

Hayallerin Peşinde



Mezun olma ve yaz tatili harika geçiyor diyemeyeceğim size. Çok tembel olduğum kesin çünkü gereçekten de saat 13:00 da uyanmanın ne  demek olduğunu gözlerimden anlayabilirsiniz. Harika belki diyemem ama Easy A filmini kalkar kalkmaz izlmem çok da fazla bişey ima ettirmedi bana. Belkide sevdiği kişinin değişmediği gerçeğini yok sayarsak tabi. Kendim den pek fazla bahsetmezdim ben . Belkide bir dizinin etkisiyle kendi hayatımı bu kadar önemser oldum. Yaşadıklarımdan ders çıkartarak aktarıyordum bloguma ama bu kendi hayatımda yaptığım ön hazırlıkları önemsemeiğim anlamına gelmez öyle değil mi? Aslında bana sorarsanız benim hayatımı konu alan bir filmde başrol kapmak için elimden gelen herşeyi yapardım . Iııı tabi buna New York da bir dergi editörü olma hayalimide katmak isterdim. Harika bir hayat belki olmazdı ama gerçekleştirmek için bir fırsat yakalayabilirdim. Annem ve Babamın beni fransaya yollama fikirleri hala sabit ama bunun için bu sene üniversiteye  gitme olasılığımda büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Yada kazandığım yıl. Neyse yani fransadaki fotoğraflarımı buraya eninde sonunda ekleyeceğimi asla unutmayın. Çünkü hala 17 yaşındayım yada 18 bunu tam olarak kestirmek bile istemiyorum . Aslında böyle şeyleri yazdığıma ben bile inanamıyorum çünkü bu gibi şeyleri yani hayallerimi 3 tane günlüğümü bitirdikten sonra 4. alma fırsatı yada başlama gibi bir fırsatım olamadığı içindir. Ama bana inanın hayallerimi yazmayı çok seviyorum. Belki editör felan olamayacağım ama hayal etmek gibisi yok. Dışarda şu kendini beğenmiş bebeklerin neler yaptıklarınıda pek fazla umursamışda değilim. Çünkü gerçektende  bişey yaptıkları yok.Fakat birşey de yanılıyor olabilirim. Yaptıklarını sandıkları çok şey var.  ....


26 Haziran 2013 Çarşamba

Benim için sadece Guguk Kuşusun

 Neden bu kadar saçma davranıyor anlamış değilim. Gerçekten neyi kanıtlama zorunda ? Kime ? Neden? Acaba küçüklüğünde psikolojik bunalımlar mı yaşadı? Ya da olumsuz denebilecek  o minnacık hafızasında iz bırakmış bir kinin açığa çıkması için kendini mi kanıtlıyor bize? Ben neden bunu çekmek zorundayım? Her gün her an . her saniye…. Başımda guguk kuşu gibi  plan yapan birini neden çekmek zorudaydım.. Gülüşü bile beni boğuyomuş gibi geliyor. Herkese bunu kanıtlamak için kendini mahvediyor ama farkında değil. Beni çok rahatsız ediyor ve ne yazık ki her an dilinde ben vardım . Her an. Herkes neden onla beni kıyaslasın diye kendine acı çektiriyor. Artık bunları gerçekten de aşması gerekiyor. Ergen bunalımlarını daha atlatmamış gözükse de bu konu söz bile edilemez bir yaşta.Beni sıkıyor. Aşırı derecede. Her gün sesini duymamak için müzik dinlemek bile bir çare olmuyor. Hele ki kendini lider gösterme çabaları beni gerçekten kahkahaya sokuyor. Bu onu gıcık etmesi bi tarafa gerçekten merak ediyordum. Amacı neydi? Ne yaşadı da bu triplere giriyor.?

En önemliside NEYİ KANITLAMAYA ÇALIYOR???


Ne olursa olsun , kime ne derse desin benim için sadece guguk kuşuydu o. 

Günüme özel



Jake ile tamara harika peki ben ? evden çıkmam için 4 saatim var ve ben hala jake’in etkisindeyim. Bugün biraz heyecanlı olsam gerek çünkü müziksiz hayat yoktur felsefemi gerçekleştireceğim. Ve damlayla bir türk kahvesi keyfinden çok dedikodu yapacağız. Ama aklımda hala bir konu yok. Daha doğrusu dedikodu için yok :D neyse kalkıp hazırlanmaya başlasam iyi olucak yoksa acele etmek istemiyorum ;) 

25 Haziran 2013 Salı

Jenna seni öldürmek istiyorum !!!

Belkide ben apartmanda kalıyorum diye balkonuma atlama şansları yoktur. Aaaaa  yok devenin nalı .! hadi sürtük ilerle!!!.



Sanırım bu dizi beni depresyona sokmada bire bir.İSYANIM. BU ÜLKEDE YAŞADAĞIM İÇİN .111


Damlayla bu mezun sıfatını hala sindirememiştik. Ve bu tatil gerçektende sıkıcıydı. Ben sadece yabancı dizi izler ve müzik dinlemeyle meşguldüm ve kafamda binlerce soru , endişe,tehlike.. TEHLİKE. Evet her geçen gün bana gelen bu güzel yada kötü olduğu belli olmayan haber nöbetleri felan … Şu müzik sevdamı resmileştirmek için 1-2 günüm var. Ve heyecanlıyım. Sanırım beni ve damlayı en çok mutlu edecek bir şey varsa da o  bütün gereksiz ve amaçsız,  sonuçsuz insanlardan uzaklaşmamızdı.Her ne kadar Iğdır da yaşasak bile…
Güzel bir başlatmak için damlayla harika kararlar aldık. Ve artık her sabah müzik turu yapacaktık mmm yada koşu mmm ya ne bileyim müzik dinlemek ve kafa boşaltmak için başka iyi bir neden olabilirdi ki? BB my Darling ;)


O JAKE BANADA LAZIM YADA O JAKE BENİM OLMALIYDI …

HAYIR AĞLAMIYORUM GÖZÜME JENNA KAÇTI LL

11 Nisan 2013 Perşembe

bir tek SEN

ölümüne susadığım kar taneleriydin , bir bir içime döktün. kor gibi yanarken bu yürek ,sen den sadece yol istedim. tek yolun çıkışında beni bulmanı. sadece seslerini işitmeyi istedim. giderken bu hayallerden beni attın kör kuyulara , öylece ortalıkta. beklemekten başka Derman yoktu .... dert ettim seni kalbimin en köşe baharına. kaldın sevdasız , bensiz. başka kim vardı bu gökyüzünde ???

 gülüşlerini tarih atıp kutladığım. gözlerine bakışını sayıp sayıp kaldığım. sözlerini  yazı yazıp aklımın en hüsran yerine koyduğum. gelmez oldun gelmez. bir sen vardın bu fidanda açan güllerimi budayan . bir sen vardın. , bir Sen vardın. ateş edip kor denizlerde yandığım , sesini en ücra en kuytu göğsüme sakladığım , kokunu  en duyulmaz yere koyduğum , bir sen vardın , bir Sen vardın. şiir ettim dillerime doladığım, yas edip yürek yandığım, can verip denizleri aştığım , gülüşünü yedi cennete anlattığım , bir sen vardın , bir Sen vardın. ulaşamadan elimden kaydırdığım , söz edip feryat yaktığım , aş edip şükür ettiğim , yüreğimi yağmur edip yaktın , bu dünyayı bana kadersiz bıraktın, bir sen vardın , bir Sen vardın.gözlerini göklere yıldız yaptığım , sözlerini denizlere kum ettiiğim , sen vardın sen vardın ... BİR TEK SEN VARDIN !!!

10 Nisan 2013 Çarşamba

herkesin bir imkansızı vardır elbet!

ben imkansızı sevdim . benim hiç olamayacak kişiyi. ağladım , güldüm .. titredim.
onun yüzündeki sırıtmasyı sevdim. gözlerinin içini gördüm ...gittim
sarhoş oldum ayık oldum ama hep sevdim. benim hiç olmayacak olanı.
zaman düşman oldu bana . arama girdi. onca yaş bir sayı oluverdi.
umutsuzdum .. umut verdi. belki olur dedi. gözleri güldü ve gideceği günü bekledim.
ya o zaman ben ne yapacaktım. düşman mı olacaktım yoksa bir yabancı mı yoksa hiç olmayacakmıydı.
bekleycekmiydi. sabredecemiydi. herkesten farklı mıydı o ? bekler miydi beni. ister miydi beni. yoksa hiçmiydim onun için  . sevdimi beni yoksa bir kardeşi olarak mı gördü. o zaman neydim ?
ben sadece sevdim ve bekledim ve bekleyeceğimde. gözyaşlarımı durduramasam da özlemiştim onu.
rüyalarımda görsem bile. sanki sadece rüyalar bizi birleştirebilirdi. ya gerçek hayatta. gerçekten olabilr miydi.
umut vermesi boş muydu? yoksa o da her erkek gibi aynıy mıydı? ama o bana gülüyodu. beni mutlu ediyodu.
beni gerçekten seviyo muydu? ya mektuplarım . sadece ona adanmış bir kalpden yazıyodu. mantık artık sustu . sadece gözlerim cevap verdi. gerçekten de seviyordum. hemde çok. sadece gözleriyle bile yaşayabilirdim. gözleri ... ne uzaktı ne de yakın bana. cennete götürüyordu adeta. uçuyodum , sonsuzluğa . elimi tutucaktı gidicektik. ya ben yasağım ona yada o bana. kim yasaktı bize zaman mı? düşma

7 Nisan 2013 Pazar

bağıran gözler

Yaz gelmiş bulunmuyor ama yinede bi sıcaklık var.  veYok sayılacak gibi değil . Bugün herşey güzeldi ki öğlen arasına kadar neyse ki akşama doğru moralimi düzelttim. Bazı insanlar çok özel. hele bir de sizin gibi biri çevrenizde bulunuyor isr . hiçbir şeyi içinde yaşamayıp kendini olduğu gibi yansıtmaktan çok kendi mutluluğunu düşünen birilerinin etrafınızda olması acayyip ,güzel bir duygu. hele o gözlere 10 cm uzaklıktan bakıyorsanız bir başkadır o insan.Hani şöyle oluyor bakınca ; geleceğinizi görmek bir başkadır. Hiçbir şeyi yaşamadan sadece gözlere bakmak ... Ne yaşı düşünürsünüz ne boyu ne de yaşamı sadece bakarsınız. engelsiz, sansürsüz, yasaksız seversiniz. gözler , herşeyi anlatır istekleri , hayalleri, geçmişi, yorgunlukları, mutlulukları .... ta ki siz  o gözlere bakana kadar anlarsınız.sebepsizce .... seversiniz çünkü. mutluluk nedir anlamışsınızdır. mutluluk herşeydir. herşey o gözlerdir.

 ve bugün.. herşey bir başkaydı. evet gözler diyip geçmeyin.  o gözler çok şey anlatır ....