6 Nisan 2013 Cumartesi

Çocuksu Defterim


Bugün beni etkileyecek ilgimi, çekecek hiçbir olay yaşamdım. Ablamın büyük bir sabır ile benim saçımı kıvırcık hale getirmesi ve bana şirin bir kız görünüşünu yüzüme dokundurması beni çok sevindirdi.Hayatın bizden her geçen gün birkaç zor adım atmamızı sağlamamızın yanında bu gibi kendimizi sevindirecek güzellikler hayatımızı bir nebze de olsa etkilemiş olsa gerek ki çok mutluyum. Ama bir yandan en iyi dostum daha doğrusu benim biricik annemin burada olmayışı . Şu ığdırın çok ünlü 'taksim'yolu herkesi birleştirme daha doğrusu insanları sosyalleştimek amaçlı güzel bir yer olduğunu düşünüyorum kendimce . Annecik ve benim gezi maceralarımızla dolu şu taksim yolu.... Anılarımızı hala taşıyan şu asfalt... Taşıyacaksın ey asfalt daha yolun başındayız ... :D Neyse bugün belirlediğim bir konu.. Belki var belki yok . 
Benim o güzelim okulum da arkadaşlarımızla ve en güzeli annecikle birlikte yazdığımız o akrostiş şiirlerimize verdiğimiz  afrozimler çok güzel anıları canlandırdı aklımda. Dün birlikte yazdığımız şiirleri ( bulduğum kadar eminim daha çok var ) benim güzel, herkesden gizli tuttuğum o şirin ajandama  yazdım . Ablamın şu meraklı haliyle göz ucundan bakma halleri aklıma geldikçe gülüyorum çok ısrar ediyor fakat ben ' Zamanı geldiğinde ablacım zamanı geldiğinde hepsini göstericeğim.' diyorum. Zamanı geldiği gün eminim bende bunları okuduğumda kahkahalara boğulacağım. İnsanlar belli bir zaman sonra kendilerine bir dost ararlar etrefında onca  iyi dostdan başka daha sır saklayabilen ve insanlar yaşadıkça daha çok gün ve ardından daha çok anı ve elbette o güzelim çocuksu anılar bir kapı bulmasıyla başlayan alzaymır insan örnekleri . Bunu engellemek için tutulan güzelim çocuksu defterimiz :) .Çocuksu diyorum çünkü daha olgunlaşmamış tecrübelerimizin bize verdiği o komik anıların bize verdiği haller ve bunu büyüdüğümüzde yani tecrübelerimizin olugunlaşmasını bitirdiği dönemde eğer bu çocuksu defteri açıp okumaya başlar başlamaz bizi her satırımızda gülümseten bizler  şu çocuksu defterimize elbetteki şu soruyu yönelticez " Bu yazıları ben mi yazdım yok ya ben yazamam bunları " belki bir alaycı bir durum sergilemiş olsakda çok şaşırırız aslında  büyümüşte küçülmüş şu velete bak neler yazmış ..deriz . 
Umarım tecrübelerinizin olugunlaşmadı bir dönemde şu çocuksu defterinize güzel tercrübeler edindiğinizi bugün yine anımsayarak kendinize gülün ve bir kez daha kendinize şaşırın ve Kendimle gurur duyuyorum diyin . Hiç birimiz ama hiçbirimiz şu güzelim hayatımıza pişman olmak için gelmedik. Ve Yine PİŞMAN DEĞİLİZ :D Biz hala birer çocuğuz ve her birimiizn hala çocuksu defteri var... :)

04/07/2011- 15:24

Olamaz mııı _? Olabilir ..?


Aşk Tesadüfleri Sever.. Bende :)
Saat 02:00 'yi gösteriyor ve ben odamda yatağımın üzerinde salondan yansıyan ışıkla hiç usanmadan büyük bir heyecan ve şaşkınlık içerisinde sana yazıyorum. Belki bir ipucu veya da bir parmak izi bulabilirim umudu ile... 
( KOD ADI : ANNEM ) :D                                                                                                                                                          
Bugün her zaman ki gibi ( hiç şaşmaksızın ) facebook'dayım. Ve yine olduğu gibi profildeyim ;)  Bugün.....   ........ Sandalyede oturan,mitingde bayrak tutan,bir rapci ve bugün plaka da "34 GS..." ( Evet, yanlış duyadınız bir plaka ve eliyle ve gözleri ile plkaya bskan bir resim.) Mutluyum . Mutlu olduğum kadar da şaşkınım . Neden mi? Şimdi açıklıyorum. "GS" ne biliyim kendimin bile çözemediği bir ruh hali içerisinde resime göz atıyorum. Profilde "rüya,rüzgar,beşiktaş,çarşı" gibi kelimeleri arıyorum (CTRL+F) Neden arıyorsun diye soruyorsunuz sanırım .. İnannın ben de bilmiyorum :) 
Ve birden annemin sesiyle irkilmem ve şimdi yanındayım ( Balkonda ) Bana ne diyor biliyor musunuz? Sakin ve mutlu bir şekilde bana ;
- Zeynep buradan ne geçti biliyo musun ?                                                                                                                           - Ne dedim ?                                                                                                                                                                                                               -Bir arabanın plakasında  .."34 ZY..." yazıyodu tabi hemen açıklayayım  "Z" adımın baş harfi "Y" ise soyadım...   -Ne ! Nerede hani nerede gidip hemen yanında fotoğraf çektireyim :D                                                                         -Gitti ... :(                                                                                                                          
Bende bundan sonra artık gezince gözlerimi arabaların plakalarından çevirmicem :)
Ne demiştim ben benim sözüm .." Aşk kendini ona benzetmektir :) " 
İşte bu ... Bu yazım bloğuma yasaklı yazılarımdan bir tanesi :)
Annemin bu konu ile ilgi var mı hala çözmüş değilim.. Ne(!!) Yoksa beni gizlice izliyor mu ? Yok artık ;)

20/06/2011- 15:22

Masum küçük kız yakalama zamanı.

"Ya sonra" filmini izledim diyemem ama yarıda bırakmak zorunda kaldım  gece devam :) . Kitap kurdu deyimini değiştiriyorum bende bundan sonra kendime film kurdu deyilmesini isteyeceğeim arkadaşlar.Evet bu aralar fazlasıyla film keyfi yapıyorum.Şu yaz tatiline giriş sayılıyor sanırım :) Bu yaz tatilinde bildiğiniz gibi okulumdan ayrılıp ı.l. geçiş yapacağım bir yandan heycan bastırıyorken bir yandan da kaygı,şüphe ama en çok ne  bastırıyor biliyor musunuz? Mutluluk  !! Neden mi? Hemen söyleyeyim bu geçiş yapacağımı duyurduğum can dostu diye adlanadırdığım arkadaşlarım ( ki hala gördüğün gibi arkadaş diyorum çünkü olayın ne sebeple buralara kadar taşınacağından haberi olmayan bir masum kız rolüne bürünmüş durumdayım gerçekte de olduğu gibi saf söylüyorum şuan aramızda ben olmadan neler geliştiğini ben çözmüş değilim.) Pardon arkadaşlarım dememeliydim . Arkadaşlarım fakat can dostu arkadaşımın ne kadar basit ne kadar karaktersiz olduğunu bugün yeniden ortaya koyması beni hiç şaşırtmadı ki ben hala burada gülümseyerek rahat bir şekilde bu yazıyı yazıyorum çünkü normal geliyor böyle şeyler .Hani diyorum ya iyikide girmiş böyle insanlar hayatıma şükürler olsunki bu yaşımda böyle insan yüzleri gördükçe hayatın ne kadar zor olduğunu ne kadar ihanet,kin beslediğini her insanda eşit olarak bende artık görebiliyorum . Ama şuna çok ama çok üzülüyorum . Neye mi? . Benim yaşımda + veya - yaşlarımın hayatlarına böyle insanların girmemesiyle oluşan ergen depresyonlarını biraz geç yaşamlarında ki kuşkum .. Size tavsiyem herkes ile arkadaş olmayın ama samimi olun ki bu hayata masum gibi görünen küçük kız çoçuklarının yüzlerinde taşıdıkları masumiyet ifadesi  kadar iki yüzlü a pardon ne kadar kendini düşünen bencil insanlar olduklarını gün geçtikçe sizlerde benim gibi er yada geç anlayacaksınızdır. Umarım bu insanların hayatınıza girmesi sadece sizi olgunlaştırmaya yarasın yani bir tür kommensalizim yaşama türü gibi ama merak etmeyin onlara hiçbir şeycikler olmaz. Siz şundan emin olmalısınız ki size tam zarar vermeye başladıklarını hissettiğiniz zaman onlardan bir tür kurtulma bahaneleri veya da değişik düşünceler ortaya atarak sizden uzaklaşmalarını sağlamanız. Benim can dostu dediğim masum görünüşlü fakat içinde ne taşıdığı şüphe edilen kız çocuğundan ayrıldığım gibi ... 

17/06/2011 -19:11

Sorumlulukar..


Sorumluluklarbelki akrep burcuna belkide bana aykırı bir olay.Herkesin bu kadar kolay olarak taşıdığı sorumluluk duyguları bende körelmiş olsa gerek .Bunları neden mi söylüyorum?. Hemen bu konuyu açıklılığa kavuşturayım sevgili dostlar.Bildiğiniz üzere bende şu tedavisi bitmeyen fakat benim ömrümün yarısını uçurtma gibi göklere bırakmasıyla başlayan şu gri (+7 yaşlarında ki çocukların boncuk ) benim ise aslında benim değilde aparat veya da tel olarak adlandırdığımız şu lanet olası diş tellerim.. 
Tedavisi bir türlü bitmeyen daha doğru benim gibi bir sorumsuz kızın zavalları prof.lara gösterdiği isyan dolu bayrağımı çekmeyeşimle başlayan doktorları gönderme faslı.. Bla bla bla..Klasikleşmiş anılar dolusu erzurum yolları ( Seyahat etmeye bayılırım ama şu lanet olası 3-4 yılım şu erzurum yollarının yol çizgilerinin uzunluklarını veya da kış aylarındaki kar tanelerinin şekillerini daha değişik olmayan ağaç sayma fasılları..abidik gubidik şeyler işte..
Ve işte yarın büyük gün geldi çattı 2 ay sürekli randevu defterimde şu diş hekimine zaman bulmak ile geçtiysede nafile tam tamına 2 ay'ımızı geride bırakmış bulunuyoruz.Diş hekiminin bana vermiş olduğu bir türlü açılmayan şu havalı sırıtalar artık kafamı acayip derecesinde bozmuş bulunuyor ne yazık ki diş hekimciğime acıyorum daha doğrusu herkes acıyor benim yüzümden :D (Yaşasın kötülük) nedeni ise Benim ünlü olmuş holowood yıldızlarına taş çıkartan birbirinden şüpheli fakat gerçek olma ihtimali %99,9 bahane türlerimm .Ah ah kendimden gurur duyuyorum :)) 
Neyse yarın erkencikten kalkıcağım ve şu lanet erzurum yolunu bir kusmuk poşeti arasında geçireceğim günü sabır ve heyecanla bekliyorum :)  

16/06/2011 - 00:26

Aklım hep sende...


Dostlar selamlar!!
Bugün güneşin ilk ışıklarıyla beraber benim de göz kapaklarım açılmış bir bebek misali....
Akşamdan bu sabaha kadar kafamda bazı düşünceler var. Kendi içimde çözmeye çalışsamda nafile.Bana ait soruları belki cevaplayabiliyorum fakat bazı sorular var ki karşıma dikilip gözlerini bana doğru, içime girercesine bakınca işler tersine dönüyor ve sorular karşıdaki kişi için cevap bekler vaziyette bekliyor.( İstek dışı olması gereken bir takım olaylardan sadece bir tanesi).Geçen gün kaoföre gitmiştim ve kahve falına bakan bir kadına her gidişimde rastlıyorum. Ve sonunda baktırdım. 'Sana tam birşey verecekken uzaklaşmışsın zaten sevginiz mesafeli olmuş ,uzaktan uzağa ...' benim artık yorumlamama gerek yoktur herşeyi kadın zaten özetledi .
Evet  kahve falımda üzerinde bulutlar geziyor felan demişti kadın. Of yine mi başlıyor bu tükenmez aşk sahnesi oyunları . Yeter ya gerçekten bende sıkıldım ( Kalbim :O kadar da sıkılmadın ;) ) Hayır,sıkıldım eğer bir aşkı bilmeden yaşıyor isen boşa ben aşkı mantık çerçevesi içinde yaşamdak isterim bu büyük aşkı... Hayat, insanların ne olacağı belli değil mi ? diyorsun . Hayır belli . Neden mi?
Çok sevdiğim arkadaşlarım vardı,her dakika konuştuğum hani kanka denilenlerden. Ama ne yazık ki şuan hayatımda yer almıyorlar. Bu konuyu konuşmak istemem ama hala ne olduğunu valla ben bile anlamış değilim  ... Çok açık söyleyeyim mi? Aslında ben bile merak etmiyorum .Herşey den bıkkın bir kız değilimi isyancı, emo felan tam tersine hayata hep damardan hisseden ( Müslüm gürses dinlemiyorum korkma. Şuan Niran ünsal-Aklım hep sende dinliyorum :) ) Seni böyLe sevmek Günahsa eger Ben anadan doğma Günahkarım ...  
Ben bu söze sanırım katılanlardanım . Bakın beni sadece bir dinleyin ( Ki siz okuyun. ) Şimdi ben 16 yaşındayım bu bir kader den başka hiçbir şeyden ibaret değil . Karşıma kim mi ? Çıkardı .. Ben çıkarmadım ya ama iyiki de çıkmış hayatın tadı tuzu olmazdı o vakit ...Kalp kırılınca daha çok sarılır o bir kalbe beni kırma beni onar der gibi sarılır ama  bende şu balkondan şuan bile adını söylemekte zorladığım kişiye bağırırsan olay çok abeze kaçar onun için yerimde sayıyorum sadece . Iğdır lisesine de geçiş yapacağım için inanın bende şaşkınım yeni okul ama 1.lik için yarışacağım :)) Aklımda çıkmasını istediğim veya aklımda kalmasını fakat bazı sorularıma cavap vermesini bekliyorum haberi olsun ki nereden olucaksa :)) ...

15/06/2011 - 07:31

Ne Mutlu TÜRK MİLLETİNE !!!!


Bugün beni mutlu eden en mutlu olayım MHP Mitingine katılmamm ile başlayacaktı :)).. Evet balkondayım  Mhp mintingine hazırlık aşamaları ve bir yağmur bastırmasıyla hayallerimin suya düşmesini önlemek için yapabileceğim birşey yoktu karar :Gidemiyeceğim.Ama tam bu sözü aklımdan geçirirken 10 Metre uzunluğundaki bir bayrağı taşımakla niyetli türk kanı taşıyan çocukların ses tellerinden sokakların duvarlarında yankılanan sesi duyana kadar ki süreç 'Iğdır ovası Bozkurtların Yuvası' ve işte o ana son da bayrağın bir köşesinden tutan ,sırılsılam,omuzunda sırt çantansı vee onun sesinin ortak olduğu bu slogan..Dinlemek benim açımdan süperdi... Neyse öyle işte güzeldi ..Bugünde en çok TÜRK olduğum için Ve Türk milletinden bir canıda ben taşıdığım için çok guruluyum ..... HEPİMİZ BİRER TÜRK BAYRAĞIYIZ....

11/06/2011  - 21:17

Evet arkadaşlar :)
Bildiğiniz üzere bizler fazla etkinlik kapsamında boğulmak üzereyiz ki bu aralar basketbolda biraz aksaklıklar oldu şu ığdırın bir türlü düzelmek bilmeyen hava koşullarından kaynaklanıyor . Neyse ki basketbolda aksaklık oldu bunu bir kaçamak olarak değerlendirmeye sokmadan hemen diğer etkinlik kolu olarak açılan tiyatroya saldırmamızla başlayan adranalin dolu ve bilemediğimiz şansların açıldığı buharlı bir kapıdan girmiş bulunarak şu güzelim tiyatronun sonucunu başarıyla elde etmiş bulunuyoruz. Ama bu sizin bildiğiniz öyle basit ilkokul türlerinden bir etkinlik olmadı Iğdır iline verdiğimiz güzelim bir etkinlik ile sona erdi fakat devamıda gelecektir bunu da söyliyeyim .Tiyatro provalarımız çok eğlenceli geçti.4 skeçden oluşan tiyartomuzun provalarıda oldukça kahkahalarımızın sel olup götürdüğü günlerin arkasından  02.06.2011 tarihindeki BÜYÜK GÜN olarak adlandırdığımız o tesadüflerin bu kadar iç içe yaşadığımız özel gün ....Ahh anlatılamaz :)) Provalarda biz oldukça endişeli tavırlar sergilmemizde ki amaç bizim skeç de insanların yüzünde bir tebessüm bile oluşturamayacağımız şüphesiydi ki ne yazık ki öyle birşey hiç yaşanmadı :)
Ve işte büyük gün.. Bizim heyecanla okuldan kaçışımızla başlayan 2 Haziran günü ... (Bunu buraya yazmadan edemiyeceğim çünkü yazmasam unutulucak ki ben asla unutmam unutamam :) ) Ve okuldan kaçtık evlere dağıldık .Heyecanlı bekleyiş anlarımız ... Saat 4'ü bekliyoruz ve ben kuafördeyim saçımın ne şekline girmesinde biraz endişeli tavırlar sergilemiş olsam da sade olmayı tercih ettim . Felsefi düşüncemede aynı yönde zaten " Güzel olmaktansa Şık olmayı tercih ederim " .... Evet saçımı en son düz fön olarak kararlaştırdım. Ve eve dönüş.. Güzel olmuştum çok beğendim kendimi ve sade bir makyaj (kuliste tazelemek üzere yapılan hazırlığın I.evresi ) Hazırlandım . Beyaz gömlek giymiştim ki  kostüm değişince saçım bozulmasın diye ve aslının evine gidiş( randevu saat 4 de) 4:30 da kültür merkezinde olmak üzere ..Aslının evinde Yatır Bank kartonunu hazırladık ve elif in gelişi ile artık gitme vakti gelmiş bulunuyor diyerek kültür merkezinin yolunu tuttuk. Ve işte Kültür Merkezinde... Stüdyoda temizlik yapılıyor ve bizi içeri almayışları beni stres üzerine stres yaşamama olanak sağladı ..Neyse ki bitti ve biz sahneyi aşarak Kulisimize doğru koşar adımlarla ilerliyoruz( Programın başlamasına yarım saat ve biz hala kostümlerimizi giymemiş durumdayız).Ve kulisimizdeyiz.4 ayrı soyunma oldası ve 3. 'sü bizim  (Call Center) Ve acele ile üstümüzü tamamladık ve sıra makyajımı tazelemek ve aslının yüzümü pürüzsüz bir cilde kavuşmama sağlaması (ki zaten cildim pürüzsüz sadece daha iyi )  ile başlayan gerginlik .. Soyunma odalarının  kapıları açıldı herkez bir taraf da ve yükselen gerginil sesleri benim rolüm gereği kullandığım kulaklık kulakarımda ordan oraya koşurtuma içerisinde herkesin birbirine sorduğu sorular "Naslıım , Güzel oldum mu?,...vb." evet ve ben hazırım siyah perdenin arkasında topuklu ayakkabılarla koşuşturmalarımı umarım ki hiç kimse farketmemiştir :)( Hiç zannetmiyorum) Ve Soyunma odalarına açılan 2. kapı ... Evet 2. kayı açtım ve arka tarafa arkadaşlarıma bakmaya gitmiştim kapıyı kapattım ve camlı kapının arka kısmın da Şok Şok Şok .. Tesadüfleri kim sevmez evet ben biraz koşar biraz sersemleşmiş halimle 4. soyunma odasındayım ve elifle aslıya onu gördüm sanki deyişimi hatırlar gibiyim (twettynin Bir kedi gördüm sanki deyişi gibi)  Elifi zorlar gibi hadi git bak emin olamıyorum o mu ? değil mi? ve geldi ve cevap " Evet o :) " ve elifin masum gülüşü :) Hele şükür gelmiş yok yok şansmıydı yoksa bilerek beni göremke için gelişimiydi karasız anlardan biri ve dahada heycanlandıracak bu beni soyunma odasından çıktım ve karşımda okan mı oktay mı onla beraber işte ve ben o andan sonra yüzüne bakmayışımla başlayan heyecanlı bir o kadarda romantik dolu anlar ... Aslının ve elifin söylediklerine göre göz altından bakıyomuş  ve ooo diye bir ses duyuldu ve fark edilmesin diye aşağıya bakışı o an ben acale ve heyecanla koşturduğum an duyulmuş seni utangaç seni .. pehhh.. Evet irem hocanın Call center deyişiyle başlayan heyecan anlatılamaz :))) Süperdi ve ben perde kapanır kapanmaz masaya oturuşum hatırlamıyorum bile :)Ve perde yavaş yavaş hababam sınıfının müziği ile açılıyor ( nE alakaysa) Ve binlerce baş ( Neyse abartmıyalım sayısı bilnmiyor :)) Bana doğru .. Memet hoca , Yılbay hoca, Zehra tali, Nurgül Hoca ve binlerce tanıdık kişi.. Bana bakıyorken buldum .. Bende hiç heyecan yok .. Sesimin duyulması için arkada prova yaparken sesimin kısılmaması için ses denemeleri ( Provalarda bana sesin çıkmıyor demişlerdide ve daha sonra en çok benim sesimin çıkışı onların ise sesinin duyulmaması :)) Büyük bir tecrübe ister .. Evet nihayet başladı muammerin girişi-çıkışı bir solukda konuşmalarımla ve işnsanların alkış sesleri içerisinde perdesi arkasına kaçışım Anlatılamaz yaşanır dedikleri şey bu olsa gerek.. Ve nihayet Program sona ermi bulunuyor ve ailelere gidin diye yalvarışlarımız ile Gondolun ( zehranın fikri) :)) üzerinde ki bağırışlarımla Mansürenin ( sağolsun ) kulağını sağır edişimle bir günü de geri de bıraktık ..
O günü hep geriye sarsak ve o  karşıkarşıya geliş anımızda hep takılı kalsak ....
Sizi sesviyorum :) Umarım beğenmişsinizdir .. Yine bekleriz... <333

06/06/2011 ---- <3333 - 01:14

Adını 'Sen' Koy ..


 Aşk bir kalbin içinde ağlıyor aşk..
.Aşk sadece tek taraflı mıdır?Sevmek sonuna kadar sevmek ..Anlatılamaz ...Belki bizim yaşımızdaki insanların bunu üstün körü yaşaması istisna bir olay olsa bile insan zamanında bu duyguyu tatması farklı bir tat verir insana . Ama insanların büyüme evresi dedikleri bir dönemi bu kadar yıpratıcı olaylarla sona erdirmesi ve daha sonra bu duyguyu tatma zamanı gelince mağara adamları gibi davranışlarında hiçbir anormallik görmemek gerekir ...Nede olsa bu kadar hırs ve zaman boşa gitmiş olsada aslında neler kaçırdıklarının farkında olmadan hayatlarının bu dönemlerini boş yere kullanmaları ,  biz dışarıdaki insanların yüzünde acıma duygusu yansıtsa bile nafile.. yinede ' Aman ne olucak şansımızı deniylelim'  demeleri iğrenç bir cevap olmasına rağmen bunu normal bir şekilde söylemeleri kendilerini etkilemecek olsaki hala bu davranışlarından olumsuz sonuç alsalar da bunu hiçbir şey olmamış gibi sürdürmeleri berbat bir durum..
Belkide insan hayal ürünü değilde gerçekleri hayatına sığdırabilrse ve bunu başarı ile sonlandırsa ne mutlu o insana ..Hayat belki zor aşamalardan oluşsa bile yada biz bunu gözümüzde iyice büyütsek de yinede hayat işte... Öyle bir Geçer işte zaman ne sen bunu anlarsın ne de çevrendekiler ....Ve bir bakmışsın aşk,sınav,cv,tecrübe,para,hırs...vb  hepsi  senin etrafındaki insanların (çevrenin) sonu olmuşcasına hor kullandığının farkına ancak sen vasiyetini yazıp başını yastığa koyduğun an hepsi bir film şeridi gibi gözünün önünde geçerken .. 'zaman doldu !!! ' diye bir ses duyana kadar bu böle sürer... 
Umarın Zaman doldu sesini duymadan önce neler yaptığınızı düzeltme şansı herkesin elinde olur .....

03/05/2011- 16:52

Sevdiğim

Seni hayal etmek bile acı veriyor şu yaralı kalbime sensiz bir kaç insan var hayatımda senden daha fazla sevemediğim ... Sevdiğim..Ne kadar nahoş bir hayat içinde olduğumu bilemezsin ...Sensizlik bu şehir hayatımın içinde karmakarışık bir duygu seline maruz kalmama neden oldu...Belki sen hiç yoksun belki olmayacaksın benim için..... Ya başkaları için ? Hep varsın...Seni defalarca karşımda görmek alışkanlık haline geldi ama bilmiyorsunki şu yaralı kalbim seni her yeniden görüşünde anlatılamaz bir hızla çarparken,ayaklarım tir tir titrerken ,kulaklarımın yandığını ,yanaklarımın kızardığını hissetsemde hiçbir duygumu sana yansıtmamaya çalışsamda nafile yinede anlarsın sen ..... biliyorum belki bu yazımı hiç okumuyacaksın ama şu kalbim öyle bir ümit taşıyorki belki birgün anlarsın diye ..Sevdiğim (RR)<3
29/04/2011 -21:52

Günümün Rüyası


Geceler.....İşte sonu olmayan isteklerimizin uzun bir zaman diliminde göz kapaklarımızın karanlığında meydana gelen sonsuz yolculuk rüyalarımız.....Benim rüyammm.
Takma ismim olduğunu size söylememiştim sanırım evet benim takma ismim Rüya .Çok sevdiğim bir isim .Gerçekleşmeyen ama hep olmasını istediğimiz hayallerden kurulu bir dünyadır rüyalarımız ve bunun oluşmasını sağlamak için ortam hazırlığı :Geceler....
Geceler sayesinde isteklerimizi belki kendi aklımızda oluşduğunu hayal etmek ve bunu yatınca gözlerimizin karanlığında hissetmek gibi mutlu bir an benim için yoktur , olamaz da:)
Birçok insan için geçim kaynağı olması çok normal ama... keşke gerçekleşse dediğinizi  duydum sanki :)Olmayacaksa hiç olmasın... bence böyle daha iyi olur ama bunu siz gerçekleştikten sonra anlamanız  yada anlamam iç acısı bir durum olmasına karşın yinede yüzümüzde tebessüm oluşması ne kadar keyif verici bir durum ...İstedikleri şeyleri sadece ama sadece rüyalarında gören insanlar için yorumsuz diyebilirim ...
Evet bunu size gördüğüm bir rüyanın bana etkisini yazıma yansıtmamak hiç de kolay olmayacakdı ..
Belki rüyalarımızın bize yol gösterdiğini veya da olacakları hissettirmesi ve bunların  olması dileğiyle ...:)..Rüyalarınızın yüzünüzdeki tebessümü düşürmemesi dileğiyle..
İyi geceler =)
Bugünkü Rüyam Yine Seni Hatırlattı Bana ..... (RR)
27/04/2011 16:28